Bob Marley’i 34 yıl önce
yitirmiştik, yaşasaydı bugün yani 6 Şubat’ta 70 yaşında olacaktı. Bu
nedenle 70. doğum yıldönümünde Bob Marley’i anmak için daha önce yayınlanmamış
konser ve stüdyo kayıtlarından oluşan bir albüm seti piyasaya çıkıyor.
Semt pazarlarında “ne alırsan 5 Lira” hesabı satılan
giysilerin arasında ucuz penyelere serigraf baskı ile yapılmışından lüks
mağazalardakilere kadar her zaman revaşta olan tişörtlerde mutlaka Bob Marley suretini buluruz. Çoğu zaman
dükkanların önüne konulup, sergilenen “magnet”
denilen buzdolabı yamalarında Bob Marley’in
arzı endam etmesi sıklıkla muhtemeldir. Ziftlenmek için açtığımız
buzdolaplarının üzerinde taksi durağının ya da kebabçı dükkanının evlere servis
için telefon numaralarının bulunduğu mağnetlerin yanında Bob Marley’inki ikonik özelliğiyle bize tebessüm eder.
Bir kaç arkadaş bir bara
eğlenmek için gittiniz, yanınızdaki arkadaşlardan biri DJ’nin yanına giderek ona “Yahu dostum şöyle bize Bob Marley’den bir
şeyler çalsana, buraya dağıtmaya geldik” demesi her zaman muhtemeldir.
Bob Marley’i yitireli tamı
tamına 34 yıl oldu ama bugün 20 yaşında olanlar bile Bob Marley tişörtü giyer ya da şaçlarını onun gibi “rasta” yapar. Akılda kalan bir iki
parça, o da “I Shot The Sherif” ve
de akla ziyan bir beklentiyle “No Woman
No Cry”. Bu sevda için o iki parçayı da bilmeye gerek yok hiç dinlememiş
olsanız da Bob Marley ismi önemlidir
ve sizin kahramanızdır.
Direniş, magnetle örtülür mü?
Efsaneleştirilip,
ikonlaştırılırken gerçeğinden, mücadelesinde arındılıp, ehlileştirilen nice
insanlık adına büyük işler yapmış isim gibi Bob Marley de bundan nasibini alacaktı. Yaşarken “Get Up Stand” şarkısında “Ayağa kalkın / Haklarınızı almak
için/Ayağa kalkın/ Mücadeleyi bırakmayın” diyen Marley, öldükten sonra
ikonlaştırılarak zararsız hale getirilecekti. Bob Marley bir başka şarkısında, “Kendinizi zihinsel kölelikten kurtarın
/Sizi başkaları özgürleştiremez” derken bir başka şarkısında “Bir ırkı diğerine üstün tutan anlayışlar
en sonunda ortadan kalkana kadar” diyerek yaşama manifestosunu kesin bir
dille sunacaktı. Oysa onun ölümünden sonra yaşamını adadığı mücadelesi bir anda
semt pazarında satıcının “ne alırsan” diye ciyak ciyak bağırdığı ucuz penyelere kurban edilecekti.
Afrika’nın direnişi
Reggae, Jamaika’nın 50’lerden itibaren dünyaya sunduğu bir müzik türü.
İçinde Afrika ve Karaib müziği olduğu gibi Boogie Woogie ve R&B gibi türlerle de hem hal olmuş kalipso kökünden gelen Reggae,
70’lerde dünyaya yayılacak ve Eric
Clapton’dan İngiliz punk devi The
Clash’a kadar etkili olacaktı. Bu türün en önemli ismi de kesinlikle Bob Marley’di.
İnanç, sevgi, barış ,
yoksulların yanında olma, eşitsizliğe direnme temalarından hareket eden Reggae müziği Afrika kökenli Rastafari inancıyla da birleşiktir. Bob Marley’in şimdi olur olmaz her yere
yayılmış bir moda olan “Rasta”
denilen saç biçimi de bu inancın gereğiydi ve sanatçı bunun bir moda olmasına
da kıyasıya bir tepki duyardı.
Gençliğinde profesyonel
olarak futbol da oynamış olan Marley’in
o günlerde ayak başparmağında açılan bir yara, 1977 yılında deri kanserine dönüşecek ve 1981’de de
onu aramızdan ayıracaktı. Sanatçı son günlerini yaşamak için ülkesi Jamaika’ya giderken uçakta hayata veda
edecekti. Ölürken yanında bulunan oğlu Ziggy’e
söylediği son söz de, “Para hayatı satın
alamaz” olacaktı.
Afrika için kurşunlara hedef
11 Mayıs 1981’de Bob Marley’i
36 yaşında yitirmiştik. Yaşamı boyunca hem ülkesi Jamaika hem de tüm Afrika’nın
sömürgenlerden kurtulması, bağımsızlığı için mücadele etmişti. Ülkesindeki
sosyalistlerin her zaman yanında oldu. Hatta hastalığını yaşadığı 1979’da Bob Marley, Rodezya’da Marksist
gerillaların sosyalist devrimi yapıp Zimbabwe’yi
kurmalarına destek vererek “Zimbabwe” şarkısın
yapacaktı. “Survival” albümünde yer alan parça ölene kadar her konserinde
mutlaka okunan tek parça olacaktı.
Bu politik tavırlarından
dolayı Bob Marley, ölüm tehditleri
de alacaktı. 5 Aralık 1976’da ülkesi Jamaika’ya adadığı “Smile Jamaica” isimli ücretsiz bir halk konseri vermeyi
planlıyordu. Bu konser öncesinde aralarında CIA’nın da olduğu söylenen
çevrelerden tehditler alacaktı. 3 Aralık gecesi evinde konser için grubu Wailers’ın elemanlarıyla birlikte prova
yaparken, dışardan geçen iki araba evi kurşun yağmuruna tutacaktı. Marley’in kız arkadaşı başından
vurulurken, menejeri 5 ayrı yerinden yaralanacaktı. Bob Marley ise göğsünü sıyıran kurşunun kolunu yaralamasıyla
kurtulacaktı. Tedavilerinden sonra neyse ki bu suikast ölümle sonuçlanmayacaktı.
Bu olaydan sonra herkesin kesin kanısı konserin iptal edileceğiydi ama öyle
olmadı. Suikastten iki gün sonrası “Smile Jamaica” konseri gerçekleşecekti.
Hınca hınç kalabalık konserin son şarkısı söylenip, bittiğinde sahnenin önüne
gelen Marley, üzerindeki gömleği çıkartıp yaralarını gösterirken elini
tabanca şeklinde tutarak alaycı bir gülümsemeyle bakacaktı.
Bob Marley’i 36 yaşında
yitirmiştik, yaşasaydı bugün yani 6
Şubat’ta 70 yaşında olacaktı. Bu
nedenle 70. doğum yıldönümünde Bob
Marley’i anmak için daha önce yayınlanmamış konser ve stüdyo kayıtlarından
oluşan bir albüm seti piyasaya çıkıyor. 17 Şubat tarihinde çıkacak olan albümde
8 Haziran 1978’de Boston konserinin kayıtlari hem CD hem de DVD görüntüleriyle
yer alacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder