Led Zeppelin’in efsanevi
albümü “Physical Graffiti” yayınlanışının 40. yılı şerefine “deluxe edition”
versiyonuyla 24 Şubat 2015 tarihinde tekrar yayınlanacak.
70’lerin hard rock grupları arasında Deep Purple, Black Sabbath ve Led
Zeppelin diğerlerine göre daha çok akılda kalmışlardır. Her üç grubun da
yıllar önceki albümleri günümüzde kalıcılığını koruduğu gibi talep edilirliği de
sürekli olmuştur. Onların kronik popülerliği piyasa şartlarından değil bizzat
müzikal kuvvetliliğinden gelmekteydi. O dönemin bir çok grubu içinde hiç kuşku
yoktur ki müzikalite çıtası yüksektir, ancak bu üçlünün en önemli ayrıcalığı,
açtıkları çığırdan kaynaklanmaktadır. Bu yüzden de onların önemi yıllar geçtikçe daha da artıyor ve yeni çıkan gruplara ilham olmaya devam ediyorlar.
Müzik tarihinin bu üç önemli grubu hard rock temellerinde müzik yapmıştı ama her üçü de neredeyse ayrı
bir tür diye tanımlanacak kadar kendilerine has bir tarz çıkarmışlardı. Deep Purple zaman zaman klasik müzikle
temas ederken hard rock’ın simge gruplarından olacaktı. Black Sabbath ise rock tarzında kendisinden on yıl sonra
filizlenecek olan heavy metal’in temeli atacaktı. Öyle ki hala onların
çıkardıkları gitar riffleri yeni tarzları oluşturmakta.
Üçlünün en ilginci de Led
Zeppelin’di. 1980’de davulcuları John
Bonham’ı kaybetmelerinden sonra “Bundan sonra ‘Led Zeppelin’ adıyla müzik
yapmayacağız” diyerek grubu dağıtmışlardı. O günden bu güne yani 35 yıldır bir
iki istisna dışında biraraya gelmemelerine rağmen, sanki dün dağılmışlar gibi
hafızalardadırlar. Onlara olan bu talep, eski kuşak dinleyicilerinden olduğu
kadar Led Zeppelin’in albümleri
çıkarken hayata bile gelmemiş olan genç dinleyiciden de olmaktadır. Onlarla
ilgili her yıl tekrar biraraya geleceklerine dair haberler müzik dünyasını
fazlasıyla meşgul eder. Geçtiğimiz yıl da Led
Zeppelin’in tekrar kurulacağı haberleri gündeme oturmuştu. Grubun efsanevi
vokalisti Robert Plant’in solo
albümünü çıkarmasının ardından yaptığı “Böyle
bir şey düşünmüyorum.” açıklaması bu beklentilere son verecekti.
40 yıl önceki
başyapıt
Plant her ne kadar grubun tekrar toplanmasına
sıcak bakmasa da bu beklentiyi durdurmak mümkün değildi. Bu arayış içinde
yapımcıların aklına grubun eski albümlerini (daha önce yayınlanmamış ekler ve
stüdyo kayıtlarıyla) piyasaya sürmek
gelecekti. Böylece geçtiğimiz yıl Led
Zeppelin’in ilk albümlerinden beşi yeniden çıkartıldı. 2015’in bu
günlerinde de Led Zeppelin’in efsanevi albümü “Physical Graffiti” 40. yıl şerefine “deluxe edition” versiyonuyla
24 Şubat 2015 tarihide tekrar yayınlanacak.
Led Zeppelin’in altıncı stüdyo albümü olan “Physical Graffiti” bundan 40 yıl önce 24 Şubat 1975 tarihinde piyasaya
çıkmıştı. Led Zeppelin albümleri
arasında müzikal arayışın en yükseye çıktığı, yenilikçi progresif fikirlerin en
yoğunluğukta olanıdır. Bu tanımlamam diğer albümlerini gölgede bırakmama neden
olursa gerçekten büyük insafsızlık olur ama bu albümün yer almadığı Led Zeppelin arşivi de eksik kalacağını
söyleyebilirim. Çıktığı yıl sadece ABD’de 8 milyon satış yapan “Physical Graffiti”, dünyanın bir çok
yerinde listelere birinci sıradan girerken, “Altın” ve “Platin” plak
ödülleriyle de takdir toplamıştı.
Bu albümün müzikal düzeyinin yanında hazırlanma aşaması da
bir hayli uzun olmuştu. Gitarda Jimmy
Page, vokalde Robert Plant,
davulda John Bonham ve bas gitarda
da John Paul Jones’tan oluşan
kadrosuyla Led Zeppelin bu albüm
için ilk çalışmalara 1973 Kasım’ında
başlamıştı. İngiltere’nin Hampshire’ında bulunan Ronnie Lane’in Mobil Stüdyoları’nda başlayan kayıtlar,
bazı sebeplerle aksayınca, 1974’ün Şubat’ında Headley Grance Stüdyoları’nda devam edilecekti. Albüm hazırlanırken
8 parça düşünülmüştü. Ama stüdyo çalışmalarında yapılan doğaçlamalarla parça
süreleri uzamaya başlamıştı. Grup elemanları kaydın süresinin uzaması sebebiyle
ikili albüm yapmaya karar verdiler, bu sefer de parçaların ikili albümü tam
olarak dolduramayacağını anlayınca yeni parçalar üzerine çalışmaya karar
vereceklerdi. Bu aşamadan sonra 1974
Ekim ayında da kayıtlara Londra’da bulunan Olympic Stüdyoları’nda devam edildi. Böylece 3 yıllık bir zaman
dilimi ve 3 ayrı stüdyoda yapılan bu çalışmayla muhteşem bir yapıt ortaya
çıkacaktı.
“Kashmir”ile hard
rock’ta Doğu tınısı
Led Zeppelin’in “Physical
Graffiti” albümünün müzikal yelpazesi zengin tutularak grubun tarzı içinde
bütünleşiyordu.”Custard Pie”, “The
Rover”, “The Wanton Song”, Night Flight”, “Sick Again” tipik hard rock çizgisindeyken;
“In The Night” progresif rock; “Trampled Under Fool” funk yapısında; “Boogie With Stu” ile “Black Country Woman” akustik ile
rock’n roll buluşturabilme maharetini gösterirken; “In My Time Of Dying” blues çizgisinde kendini gösteriyordu. Bu
müzikal yelpazelerdeki gezintinin en dikkat çekici çalışmasıysa “Kashmir” isimli parçalarıydı. Oryantal
ve Doğu ezgilerinin hard rock içinde aktığı “Kashmir” daha etnik ögeli “World”
müziğin esamesi bile yokken yapılmış olacaktı. Çıktığı yıllarda bu parçayı
plakta duyanların hayretini bugün bile hatırlarım.
Müzikal düzeyininin üstünlüğünün yanında “Physical Graffiti” kapağıyla da dikkat
çekici bir albümdü. New York’un
kenar mahallelerinden birindeki blok apartmanın resminden oluşan kapak
çalışması Peter Corriston’un
tasarımıyla ortaya çıkacaktı. Bu ilginç ve etkileyici kapak Grammy ödüllerinde
de “En iyi albüm kapağı” dalının da çıkmasına sebep olacaktı.
24 Şubatta 40. Yılı şerefine çıkacak olan “Physical Graffiti” grubun gitaristi Jimmy Page tarafından remaster edilmiş. Deluxe albümün içinde
bulunan ek bir CD’ye de daha önce yayınlanmamış parçalar konulmuş. İkili CD, 3 CD’li, ikili LP, 3 LP, dijital,
kutu set formatlarında ayrı ayrı beğenilere hitap edilerek piyasaya
sunulacak albüm de ayrıca daha önce yayınlanmamış 7 parça da yer alacakmış.
Led Zeppelin’in
2014 yılında yeniden yayınlanan diğer 5 albümünün başarısı müzik
listelerine “Yılın Yeniden Yayınlanan Albümü” kategorisini de getirdi.
Bütün bunlara bakınca ülkemizde Cem Karaca, Barış Manço,
Erkin Koray gibi isimlerin 40 yıl önce çıkan tarihi çalışmaları bugün aslına
uygun yayınlanabilse diye içinden geçiyor insanın. Oysa ki onların çalışmaları eski
yeni karmakarışık edilerek piyasaya çıkarılmaya devam ediyor. Firmalarımızı ne
kadar uyarsak, bu konuda yazılar da yazsak olmuyor. Bugün o müzisyen ve
gruplarımıza ilgi duyan genç dinleyici bizim ustalarımızı diskografik sırasıyla
dinleme imkanı ne acıdır ki bulamıyor.Yapacak bir şey yok, böyle gelmiş ve böyle gidecek, buna artık alıştık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder