5 Aralık 2022 Pazartesi

Sizin Oylarınızla En Sevilen BARIŞ MANÇO Parçasını Seçiyoruz.


 

Blues Perişan blog'da bundan önce En sevilen Deep Purple, Pink Floyd, Led Zeppelin parçalarını sizin oylarınızla seçmiştik. Bu sefer de ülkemizden bir müzik insanıyla yeni bir ankete başlıyoruz. 

Ankete katılmak isterseniz... Sizin en sevdiğiniz Barış Manço parçasını yazının altındaki yorum bölümüne yazabilirsiniz... Ya da seçiminizi

bluesperisan@gmail.com

adresine yazabilirsiniz.



3 Aralık 2022 Cumartesi

Brain Johnson: "Annette'yi asla unutmayacağım"

 


İlkokula gittiğim zamanlarda bir arkadaşımın doğum gününde eskilerin piknik tipi denilen taşınabilir bir pikabını görmüştüm. Öyle büyüleyici bir şeydi ki, bugün bile hatırladıkça heyecanlanırım. Sonra ortaokula giderken, bir pikabım olsa hayalim hep sürdü. Hatta pikaptan önce plaklar almaya bile başlamıştım. Bir ara pikabım olacaktı ve onları dinleyecektim. Ortaokulun sonlarına doğru bu hayalim gerçekleşti ve radyolu bir pikabım oldu. Bu arada babamın üniversiteyi bitirip ilk işe girdiğinde aldığı gramofondan Deep Purple plağı dinleme. uğraşımımın sonucunda o taş plak için olan kalın gramofon iğnesiyle güzelim plağı da haşat ettiğimi bilirim. 

Benim gençliğimde pikap bir lükstü ve zor edindiğimiz bir şeydi. Pikabı bulduğunda da sevdiğin grubun plağını da bugünkü gibi anında bulabilmen imkansız gibi bir şeydi. Bir ara Murat Beşer'den dinlemiştim, rahmetli Apaçi Ayhan ile birlikte King Crimson'un yeni çıkan bir albümünü dinlemek isterler ama daha İstanbul'da plakçılarda yok. Bu plağın Edirne'de birinde olduğunu öğreniyorlar. Otobüse atlayıp, Edirne'ye gidiyorlar ve bu plağa sahip olan kişiyi buluyorlar. Adam da onları evinde konuk ediyor ve bizimkiler plağı dinleyip, adama teşekkür edip, otobüse atlayıp, İstanbul'a dönüyorlar. Şimdi siz bunları okurken abartılı bir öykü sanabilirsiniz ama ben Murat'tan bunu dinlediğimde, "Hadi yahu amma da attın" falan demedim... çünkü bunu ben de yapardım...hatta yaptım da. Ortaokulun sonu ve İngilizce dersinden ikmale falan kalma durumundayım. Babamın bir arkadaşının oğlu Robert Kolej'de okuyor ve bana ders verecek. Ben isteksiz isteksiz Robert Koleji'n öğrenci yurtlarına doğru yürüyorum, aklımda The Who'nun "Tommy" plağı var. O dönem Hey dergisinde duymuşum ve filmi de varmış diye içimden geçiriyorum. Ders , mers çok sıkıcı ama gideceğiz. Bana ders verecek abinin odasına giriyorum ve bir anda orada pikap olduğunu görüyorum. O da ne!... plaklar arasında The Who'nun "Tommy" albümü orada duruyor. Ders başlıyor ama aklım hep o plakta. Ders bitiyor ve rica ediyorum plağı bir iki parça dinliyorum. Ertesi günü derse koşa koşa gidiyorum. Sonuçta ben sınıfta kalmadım ama İngilizce nanay vaziyette  ancak her ders sonu The Who'nun albümünü bol bol hatim etmiştim. Bir kaç yıl sonra da film geldi onu da izledim ama İngilizce hep nanay kaldı. Ama en sevdiğim ve unutamadığım ders o derslerdi. 

Bu yaşadıklarımızın benzerini AC/DC'nin vokalisti Brain Johnson'un da yaşadığını dün okuduğum bir haberde de görecektim. https://ultimateclassicrock.com/brian-johnson-little-richard-tutti-frutti/ sitesinde çıkan haberde Brain Johnson'un Little Richard'ın "Tutti Fruitti" plağını dinleme serüvenini okuyunca aklıma o yaşadıklarımız gelecekti. 

 AC/DC'nin efsanevi vokalisti Brain Johnson  12 yaşında ve ailesinin kuzey İngiltere'deki evlerinde pikap falan yok.  Ama radyoda kısa bir anda yakaladığı “Tutti Frutti" ilgisini çekiyor. Bunun üzerinden uzun bir süre geçiyor. Brain bir evin önünden geçerken bu şarkıyı duyuyor.  Brain Johnson otobiyografisini yazdığı kitapta o anı şöyle anlatıyor: “Bu plağın sesinin bir pencereden geldiğini duydum ve ardından ne yaptığıma bugün bile inanamıyorum. Kapıyı çaldım ve kapıyı bir  kız açtı. Benden altı yaş falan büyük olan bu kız bana  'Sen kimsin?' dedi. Ona 'Benim adım Brian, iki sokak aşağıda yaşıyoruz." dedikten sonra  ' O biraz önce çalan plağı tekrar takabilir misin?" diye ekledim. O şaşırmıştı, ama bana 'Orada, pencerenin altında dur' diyerek beni dışarı çıkardı ve plağı çaldı. Ben de ona 'Teşekkür ederim' dedim!' O da bana kendini 'Benim adım Annette' diyerek tanıttı.  Ben de 'Teşekkürler Annette' dedim. … Onu asla unutmayacağım.”

Plak bir tutku ve hiç ama hiç bitmeyeceğe benziyor. 

Aptulika


 

1 Aralık 2022 Perşembe

Gentle Giant'ın progresif başyapıtı "Octopus" 50 yıl önce bugün yayınlanmıştı.



50 yıl önce  bugün progresif rock'ın bir başyapıtı olan Gentle Giant albümü "Octopus" plağı çıkmıştı. 




İngiliz Progresif Rock grubu Gentle Giant, 50 yıl önce bugün "Octopus" albümünü çıkartmıştı. Grubun dördüncü stüdyo albümü olan bu çalışma, hem grubun zirveye çıkışını sağlayan hem de progresif rock'ın nadide örneklerinden biri olmaktadır. 1972 yılının 24 Temmuz ile 5 Ağustos tarihlerinde Londra'daki Advision Stüdyolarında kaydedilen albüm, aynı yılın 1 Aralık tarihinde piyasaya çıkmıştı. 

Progresif rock tarzı adına çok özel bir çalışma olan bu albümle yazılacak çok çok önemli noktalar var ama bunları daha sonraki bir zaman dilimine bırakalım ve grubun 50. yıldönümü için yaptığı kliple yazıyı noktalayalım. Ama son olarak bu çalışmayı mutlaka baştan sona bir dinleyin derim. Madrigal koro bölümleri, keman ve çello kullanımları zihin açıcı. Diyelim ve sözü 50. yıl klibine bırakalım.




Geordie grubu 50. yıldönümü için yeniden: Red, White and Blue

 


Brian Johnson'un AC/DC'den önceki grubu Geordie yeniden kuruldu. Grubun kuruluşunun 50. yıldönümü için "Red, White & Blue"isimli bir single çıkararak, bir dönüş yaptı. 


Brian Johnson'ın AC/DC öncesinde vokalist olarak yer aldığı grubu GEORDIE , şarkıcı Terry Slesser ve yeni single'ı "Red, White & Blue" ile yenilenmiş bir kadroyla geri döndü . GEORDIE'nin 50. yıl dönümünü kutlayan bu parça, grubun ilk kadrosunda yer alan orijinal gitaristi Vic Malcolm tarafından yazılmış. Bu çıkışın sadece bir parçayla kalmayacağı  ve bir süredir üzerinde çalışılan yeni bir GEORDIE albümünün de habercisi olacağı söyleniyor.  

Back Street Crawler'ın eski vokalisti Slesser, Kıbrıs'ta yaşayan Geordie kurucusu olan arkadaşı Vic Malcolm'u ziyarete gitmesiyle olayların akışı başlamış. İki arkadaş önce stüdyoya girerek doğaçlamalardan oluşan bir çalışma yapmışlar ve bunun ardından da grubun tekrar bir araya gelme fikri ortaya çıkmış.

Grubun orijinal üyeleri Tom Hill ve Brian Gibson'ın yer aldığı GEORDIE ,  gitarist Steve Dawson'ı kadrosuna alarak yola koyuldu. Ancak kurucu gitarist Vic grupta yer alamayacakmış. Bunun sebebi olarak da Vic'in sağlık sorunları konsere çıkmasına imkan veremeyeceği gösteriliyor. Şu sıralar Kıbrıs'ta ikamet eden Vic Malcolm, gruba besteleriyle katkıda bulunacakmış. 

1972 yılında kurulan Newcastle'lı İngiliz grup Geordie, ilk single'ları "Don't Do That" Aralık 1972'de yayınladı ve bu plak İngiltere single listelerine 40. sıradan giriş yapacaktı. Bir yıl sonrada  Geordie ilk albümleri Hope You Like It'i EMI etiketiyle çıkartacaktı. Dönemin gözde glam rock grupları olan Sweet ve Slade ile yarışan grup 1980 yılına kadar  4 stüdyo albümü yayınladı .  1980 yılında AC/DC'nin efsanevi vokalisti Bon Scott ölünce grubun vokaline en uyacak ismin Geordie vokalisti Brain Johnson olacağına kanaat getirildi. Bu çok da doğru bir seçim oldu ve Brain Johnson, AC/DC ile inanılmaz güzel albümlere ve konserlere imza attı.

Geordie bu ayrılıktan sonra da Rob Turnbull'un vokaliyle yoluna devam etse de bir süre sonrası da dağıldılar. Bakalım 50. yıl için bu buluşma nasıl bir sonuç verecek, diyelim ve yeni çıkan single'ları "Red, White & Blue"ya bir kulak verelim. Ama gene de sizlere o 70'li yıllardaki Geordie çalışmalarını da dinlemenizi tavsiye ederim, çok keyifli işlerdir onlar. 




30 Kasım 2022 Çarşamba

Fleetwood Mac'den Christine McVie 79 yaşında öldü.

Fleetwood Mac'in vokalisti ve klavyecisi Christine McVie 79 yaşında hayata veda etti.

McVie'nin Instagram hesabından, ailesi sanatçının ölüm haberini duyurdu.  



 Bu sabah (30 Kasım 2022 Çarşamba) rahatsızlanan sanatçı hastaneye kaldırılmış ve hayata veda etmiş.   

Fleetwood Mac grubu, sosyal medyadan yaptığı açıklamada,     "Christine McVie'nin ölümünden yaşadığımız üzüntüyü anlatacak kelime bulamıyoruz.  Gerçekten çok özel biriydi ve insanüstü yetenekliydi.  Bir grubun sahip olabileceği en iyi müzisyen ve iyi bir arkadaştı. Onunla bir hayatımız olduğu için çok şanslıydık. O çok özlenecek." diyerek veda edeceklerdi. 

1970 yılında katıldığı Fleetwood Mac'in vokalisti ve klavyecisi olan McVie, grubun unutulmaz albümlerinde yer aldı. Ayrıca üç solo albüm de çıkartan sanatçı, 1999 yılında da Fleetwood Mac'in bir üyesi olarak Rock and Roll Onur Listesi'ne alındı.



29 Kasım 2022 Salı

Uhuletle ve Suhuletle Danimarka'dan bir nefes



 Şu anda ruh halime yakın gelen caz müziği diyebilirim. Günümüz müzik dinleme alışkanlığı spotify, deezer vesaire , yani soğuk ama kolay bir şekilde yeni çıkan ya da eski albümlere ulaşıyoruz ve dinliyoruz. Soğuk dedim diye bana kırılmayın ama albümün kartonetini ya da plak kapağını elimde tutamadığım anlamında kullandım bu tanımlamayı. Her hafta cuma günü yeni çıkmış ne var acaba diye eskilerin pirinç içinde taş ayıklaması gibi arayışa giriyorum. Bu hafta gene bu arayışla bakarken bir caz albümüne rast geldim. Teklifsiz dinlemeye başladım ve beni fena halde sarıverdi. Bu albüm 25 Kasım 2022'de çıkan Jan Harbeck Quartet'in "Balanced" albümüydü.



Jan Harbeck, Danimarkalı bir tenor saksafoncu. Daha önce ismini duymamıştım... hatta albüm kapağına baktığımda da "geç gitsin" diyebileceğim bir etkideydi. Ama dinlemeye başladığım zaman vazgeçilmez bir şekilde etkisine girecektim. 

 

Jan Harbeck Quartet, müzik sahnesine 2008'den itibaren çıkmış yeni bir ekip ama klasik caz etkisi çok hakim.  Grup 2008'de  'In the Still of the Night' albümüyle çıkış yapmış ve  o zamandan bu yana da Danimarka'nın en çok talep edilen enstrümantal caz gruplarından biri haline gelmiş.  

 



Grubun  2014 tarihli üçüncü albümü 'Variations in Blue'  basın tarafından büyük beğeni toplamakla kalmamış ve dünyanın prestijli caz dergisi DownBeat övgü dolu bir yazıya yer vermiş. 

 Jan Harbeck Quartet'in elemanlarından da şöyle bir bahsedersek: 

etkileyici piyanı tuşeleriyle Henrik Gunde, 

 minimal tarzıyla basçı Eske Nørrelykke , 

Anders Holm ise swing ve groove'u karizma ve davuldaki abartısız ustalıkla birleştiriyor. .  ve tabi tenor saksafonuyla Jan Harbeck.


 

Jan Harbeck bugüne kadar hepsi Stunt Records etiketiyle 6 albüm yayınladı:  

2022 -  Jan Harbeck Quartet: “Balanced”


2019 – Jan Harbeck Quartet: “The Sound The Rhythm”


2017 – Jan Harbeck Live Jive Jungle: “Elevate”


2014 – Jan Harbeck Quartet: “Variations in Blue”


2011 – Jan Harbeck Quartet: “Copenhagen Nocturne”


2008 – Jan Harbeck Quartet: “In the Still of the Night”


Deep Purple vokalisti Ian Gillan'ın acı günü



Deep Purple vokalisti Ian Gillan'ın eşi Bron , 19 Kasım 2022'de  67 yaşında hayata veda etti. 

Ian Gillan'ın resmi Facebook sayfasında 27 Kasım , Pazar günü yayınlanan bir gönderiyle bu haber duyuruldu.  Bu facebook paylaşımında Ian ve Bron'un 1984'teki düğün günlerinde çekilmiş bir fotoğrafına yer verildi. 

Ian ve Bron çifti 40 yıllık bir birlikteliği paylaşıyorlardı. Onların bu aşklarının izleri şarkılara da konu olmuştu. Black Sabbath'ın Ian Gillan'la birlikte 1983'te çıkardığı tek albümü "Born Again"deki "Keep it Warm" şarkısı, o zamanki kız arkadaşı Bron'a ithaf edilmişti.

Sekiz yıl sonra yani  1991'de Ian Gillan'ın solo olarak yaptığı "Don't Hold Me Back" ise,  esi Bron'un kalp ameliyatı geçirmesinden sonra yazılmıştı. Aynı albümde yer alan ve albüme ismini de veren 'Toolbox' parçası için 2015 yılında yapılan bir röportajda Ian Gillan: "Karım ve onun kalp ameliyatı hakkındaydı, biliyor musunuz?" dedikten sonra şunları da ekleyecekti, "O sırada hastanedeydi ve açık kalp ameliyatına giriyordu. Bu saf bir aşk şarkısı olarak o zaman çıktı."  


O röportajda efsane vokalist özellikle Deep Purple'da karısı Bron ile ilgili şarkı yapmaktan kaçındığını da şu sözlerle belirtmişti: "Bunu bir Deep Purple plağında yapamazdım. Kişisel tutkumu bir Deep Purple şarkısına bu kadar fazla empoze edebileceğimi sanmıyorum."

Ian Gillan'a buradan bir başsağlığı dileyelim. 

Ve son olarak da ekleyelim: Usta müzisyenler güzel adam da oluyor demekki. Aşklarının önünde saygıyla eğilirim. (Bu arada Deep Purple'ın gitaristi Steve Morse'ın da eşinin rahatsızlığı sebebiyle müziği bıraktığını da bir kez daha hatırlatalım."





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...