Hayatımın hiç bir döneminde günlük tutmayı başaramadım. Bir kaç kez yeltensem de, devamı gelmedi. Yazarların ya da önemli şahsiyetlerin günlüklerinden oluşan kitapları da pek takip etmemişimdir. Hoş onların da bunları bir yerlere not etmek adına yazdıkları bir gerçekse de yaşarken bunları yayınlamayı düşünmediklerine de eminim.
Bundan bir ay önce "Gündelik" adında bir şeyleri her gün not düşmeyi düşünüp, bu köşeye başlamıştım. Dokuz gün yazdım ama devamı gelemedi. Her ne kadar "Günlük Değil, GÜNDELİK" desem de iş ister istemez günlük tadına dönecekti ve yazmayı kestim.
Yazının deli saçmasına döndüğünü düşünebilirsiniz ama derdim ne günlük yazmak ne de gündelik tutmak... işin özü yazıp çizmek için bir vesile bulmak. Gündelikler sekizden öteye gidemedi ama yazamadığım bu süre zarfında bir de baktım ki, beş adet Don Kişot çizimi yapmışım. Bir yerden bulduğum 5 boş çerçeve, birbiri ardına bu Don Kişot çizimlerini yapmama vesile oldu. Her yaptığımı da ertesi günü Kuzguncuk Sahaf'ın duvarına asıp sergiledim. Bununla da kalmayıp, her birini yapma sürecimde instagram'dan da yayınladım. Bu paylaşımı görenler, ister istemez , "Neden Don Kişot? Yoksa bir sergi mi var? Yoksa bir çizgi roman mı?" diye sordular. Hiç biri değildi, sadece evde boş olan 5 çerçeve vardı ve ben onları doldurdum. Her biri doldu ve sergilendi ve hepsi tek tek sevenleriyle buluştu.
İşin en keyifli yanı çizmek ve çizdiklerini insanlara ulaştırmaktı. Her şey o boş çerçeve ile başladı işte.
"Günlük değil, GÜNDELİK" bundan sonra devam eder mi? bilemem ama boş çerçeveler çizmeye sebep oluyorsa boş sayfalar da her gün dolacak demekki.
17 Eylül 2021
saat 00:14
Ve Beş Boş Çerçevenin Dolmuş Halleri:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder