17 Temmuz 2021 Cumartesi

Hafta Sonu Blues Perişan Kütüphanesi'ne Katkı 179



Sabahattin Ali
 "Sırça Köşk"
İş Bankası Yayınları
 (2020)


Sabahattin Ali eserleri arasında "Sırça Köşk"ü okumamıştım ve onu da bir ay önce okudum. Bu kitabın en önemli özelliği yazarın son kitabı olması. 1947 yılında çıkan bu kitaptan sonra 1948 yılında da öldürülecekti. 
Yazarın bu son kitabı da 1947'de Remzi  Kitabevi'nden çıktığında ise hemen toplatılmış. 1966 yılında çıkan yeni baskısında da kitaba ismini veren öykü ne acıdır ki çıkarılmış. Ancak 2019 yılında tekmili birden yayımlanabilmiş. 13 öykü ve 4 masaldan oluşan bu kitap, Sabahattin Ali külliyatı içinde eksik bırakılamayacak kadar önemli diyebilirim. Kitapta yer alan öyküler yazarın otobiyografisinden kesitler taşıyor. Sinop Cezaevi'nde tanıdığı mahkumun başından geçenleri "Katil Osman" öyküsünde anlattığı gibi Rıfat Ilgaz'ın da emniyetteki sorgusu "Kurtla Kuzu" öyküsünde yansır. Kimi öykülerde o dönemin toplumsal kesitleri sınıfsal bir bakışla gerçekçi pencereden verilirken yer yer hüzün ve mizahi yaklaşımla da karşılaşıyoruz. 
Kitaba adını veren "Sırça Köşk" ise yazarı kaleme aldığı masallardan biri. Masal formunda yazılan bu eserle ilgili 1966'daki baskısında editör notunda şunları yazmışlar: 
"Bu ciltteki hikayeler Sabahattin Ali'nin 1947'de Remzi Kitabevi'nce yayınlanan Sırça Köşk adlı son kitabında çıkmıştır. Zamanın hükümetini kastettiği şeklinde yorumlanan 'Sırça Köşk' hikayesi yüzünden bu kitap, o zamanın kanunlarının verdiği hakla 'Heyet-i Vekile' kararıyla toplatılmıştı. Bugün başka bir imza ile yayınlansa en küçük bir sakınca dahi görülmeyecek kadar masum bir nitelikte de olsa, yazarın adının uyandırdığı alerjileri göz önünde tutarak, 'Sırça Köşk' hikayesini bu cilde koyamadık. Edebiyat  tarihimiz bakımından bir eksiklik sayılabilecek bu davranışımız için okurlarımızdan özür dileriz."

1940'ların baskılı döneminden yirmi yıl sonra bile yazarın isminden bazı çevreler "alerji" kapmasınlar diye sansür uygulanıp "Sırça Köşk" öyküsü çıkartılmış. Üstelik o zamanki iktidara muhalefet edenler daha sonra iktidara geldiğinde de bu sansür "alerji" de olsa sürüyormuş. Neyse ki şimdi yapılan baskılarda bu öykü var. 
"Sırça Köşk" Sabahattin Ali tarafından yazılmış bir masal. Genel alışkanlıkla masal denilince çocuklar için yazıldığı akla gelir. Ama kimi zaman da masal hem büyükler için hem de çocuklar içindir. Çaykovski'nin ünlü bale eseri "Fındıkkıran"ın bestecinin torunlarını oyalamak için bulduğu öyküden çıktığı düşünülürse. Oscar Wilde'ın "Mutlu Prens" ( Küçük Prens ile sakın ola karıştırmayın) adıyla çıkan masalları tam anlamıyla yetişkinler içindir ama çocuklara da hitap eder. Sabahattin Ali'nin "Sırça Köşk"ü de içeriğinde verdiği toplumsal eleştiri ile dikkat çektiği gibi, çocuklara okuduğunuzda da masal özelliğini kaybetmez. Bu şaşırtıcı özellik Sabahattin Ali ve Oscar Wilde gibi yazarların dahiliğini de ortaya koyuyor bence.  

O kahredici cinayetle öldürülmeseydi Sabahattin Ali bizlere çok daha fazla eserler verecekti ama elimizde kalan bu son yapıtı da gerçek anlamda kreşendo etkili bir finali oluşturmuş. 
Aptulika

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...