Bas gitaristliğinin yanısıra besteci ve prodüktör kişiliğiyle de öne çıkan Marcus Miller, 1959 yılında New York'da doğdu. Babası kilisede org çalıyordu ve müzisyenlerin yoğunlukta olduğu bir ailenin çocuğuydu. Böyle olunca da Marcus Miller da müzikle içiçe olacaktı. Bu içiçelik, 13 yaşına geldiğinde klarnet, piyano ve basgitarda yetkinleştirecekti. O sadece enstrümanlar da değil beste yapma açısından da yaşının çok ötesinde gelişecekti. High School Of Music and Arts adlı okulda klarnet eğitimini yüksek okul seviyesinde geliştirecekti. 15 yaşına geldiğinde ise bir çok grupla bas gitar çalacaktı. Daha sonra klarnet üzerine konservatuar eğitimini Queens Collage'de sürdürecekti. Akademik alandaki başarılı gidişine rağmen gelen teklifler üzerine okulu bırakıp, profesyonel müzik hayatına adım atacaktı.
Marcus Miller'ı profesyonel müzik hayatına ilk olarak Aretha Franklin, Roberta Flack, Bob James, David Samborn gibi isimlerin albümlerinde çalarak başlayacaktı. Marcus Miller her ne kadar caz müziği alanında önemli bir isim olsa da caz dışındaki diğer türlere de algısı açık biriydi. Bu özelliği onu Mariah Carey, Elton John, Bryan Ferry gibi pop ve rock müzisyenlerinin de albümlerinde aranılan müzisyen haline getirecekti. Bu ilk döneminde Miller sadece stüdyo müzisyenliğinde değil prodüktörlük işinde de öne çıkartacaktı. Miller 21 yaşındayken David Samborn'un 1980 albümü "Voyaur"da ilk albüm yapımcılığını gerçekleştirecekti.
1981 yılına geldiğimizde caz trompetinin büyük ustası Miles Davis, genç Marcus Miller'ı keşfedecek ve grubuna alacaktı. Böylece müzik tarihine oturan "Tutu", Music for Siesta", "Amandla" gibi albümler çıkacaktı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder