Dünyayı kucaklayan piyano
Caz piyanisti ve bestecisi Horace Silver’ı geçtiğimiz
hafta Çarşamba günü (18 Haziran), 85 yaşında yitirdik. Uzun bir süredir rahatsızlığı sebebiyle
müzikten uzak kalan sanatcı, New York,
New Rochelle’daki evinde hayata veda etti.
Atlas Okyanusunda, Kuzey Batı Afrika açıklarında bir adalar
ülkesi olan Cape Verde haritada
yerini bile bulamayacak kadar farkında olmadığımız bir ülke. Yeşil Burun
Adaları diye de bir isim rivayet edilen bu adı sanı bilinmeyen diyar Cesaria Evora ile tanınmıştı. Ülkenin
ufaklığına karşın bu gönlü büyük kadın ile tüm dünya Cape Verde’yi tanımıştı.
Oysa Cape Verde’nin müzikal verimliliği çok önceleri müzik tarihindeki
dönüşümün merkezinde duracaktı. Bu dönüşümün ismi de caz piyanosunun önemli
temel taşlarından Horace Silver’dan
başkası değildi.
Horace Silver, 2 Eylül 1928, Connecticut doğumlu ABD’li bir caz müzisyeni. Onun Cape Verde ile ilişkisi, Amerika’ya göç
eden balıkcı babasının köklerinden kaynaklanıyor. Çocukluk yıllarında
babasından duyduğu Portekiz müzikleri onun ilerdeki müzik yaşantısının
devrimci, dönüşümcü ve farklı bakışının izlerini oluşturacaktı. Cazın büyüsünü
her ne kadar Afrikalı siyahi insanın ABD’deki köleliğine direnişi bize armağan
ettiyse Portekiz’in yüzyıllarca sömürge üssü haline getirdiği Cape Verde de
direncini müzikle yüzyıllar ötesine bir şekilde taşıyacaktı.
Caz alanında dünyayı yerinden oynatan bir başyapıt olan “Song for my father” Horace Silver’ın
babasına ithafen yaptığı bir beste olsa da insanlığı ezen, sömüren hakim bakışa
karşı dünyayı kucaklayarak verdiği bir cevap gibidir. Dinlediğinizde sanki
bizim diyarlardan bir ezgi gibi saran “Free
At Last” ise dünya caz tarihinin vazgeçilmezlerindendir.
Caz piyanisti ve bestecisi Horace Silver’ı geçtiğimiz hafta Çarşamba günü ( 18 Haziran), 85
yaşında yitirdik. Uzun bir süredir
rahatsızlığı sebebiyle müzikten uzak kalan sanatcı, New York,
New Rochelle’daki evinde hayata veda etti.
Piyanosu olmayan
piyano ustası
Müziğe ilk önce saksofonla başlayan Horace Silver, Bud Powell’ı dinleyince piyanoya
geçecekti. Horace Silver’ın piyanoyla gelişen müzikal tutkusu ilk enstrumanı
saksofonunun ustası Stan Getz’in 1950’de yaşadığı kasabaya konsere gelmesiyle de
ciddiye dönecekti. Böylece ilk triosunu kuran Silver, bir yıl sonrada aklını çelen Getz ile aynı sahneyi paylaşacaktı. Bu tutku onu New York’a taşıyacaktı.
Burada kiralanan ucuz bir odada ikamet ederken, geceleri de çeşitli kulüplerde
çalmaya başladı. Zaman içinde bu çaldığı mekanlar arasına görkemli bir kulüp
olan Birdland da katılacaktı.
Buranın yöneticisi olan Oscar Goodstein, Horace Silver’ın kendi
piyanosunun olmadığını farkedecekti. Bunun üzerine Goodstein gündüzleri
çalışması için mekanı ona tahsis edecekti.
Jazz Messengers
New York’a gelişinden bir yıl sonra ilk plak kaydına
trompetçi Lou Donaldson’un albümünde
çalarak başlayan Silver, bu ekipte
çalan davulcu Art Blakey ile yakın
bir dostluk kuracaktı. Özellikle bestelerinde caz, R&B, gospel ve latin
müziklerini içiçe geçirerek müzikler yazan ilk isimlerden biri kabul edilen
Silver aynı zamanda caz tarihinin en önemli gruplarından Jazz Messengers’ın da Art Blakey ile birlikte kurucu isimlerindendi
ve bu grup bir kaç nesil iyi caz müzisyeninin yetişmesinde bir okuldan fazla
işlev görecekti.
Jazz Messengers’ın
iki mimarı Silver ve Blakey 1953
ile 1955 arası albümler kaydedeceklerdi. 1955’te yayınlanan "Horace
Silver and the Jazz Messengers" albümü ile caz alanında büyük bir
çıkış yapacaklardı.
Jazz Messengers dönemini 1956’da noktalayan Horace Silver, "Six Pieces of Silver" albümünü yapacaktı. . Birbirinin
ardından gelen başarılı albümlerle 50’li yılları tamamlayan sanatçı, 1960’lara “Song For My Father” albümüyle adım
atar. Caz tarihinin en önemli plaklarından olan bu yapıt içinde albümle aynı
adı taşıyan beste ile de 50 yıl boyunca unutulmazlar arasındaki yerini
koruyacaktı.
Bu dönemde tanınmamış
müzisyenlerle çalışıp onlara imkan sunan Horace
Silver, günümüzün önemli trompetcilerinden Randy Brecker’ın çıkışını sağlar.
Albüm çalışmalarını
90’lı yıllara kadar sürdüren Horace Silver, 1993’te "It`s Got o be Funky", 1994 ‘te de "Pencil
Packin` Papa" albümlerini çıkartır. 4 yıl aradan sonra çıkan "Jazz Has A Sense of Humor" ile
90’ları tamamlayan piyanist, 2000’lerde çalışmalarını azaltacaktı.
Caz piyanosunda yeri
dolmayacak bir isim olan Horace Silver’ın
ekibinde soloya başlayan elemanına alttan piyanosunun tuşlarında verdiği
akışkan ritme hayran kalmamak imkansızdır. Onun bu tavrı solo atacak genç
müzisyeni kucaklayıp, öne çıkarması gibidir. Bu sayede bizde iki nefis soloyu
birbirinin içindeki uyumla birlikte dinlememinin keyfine varacaktık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder