Seksenlerin simgesi olmuş hard rock grubu Journey'in efsane vokali Steve Perry uzunca bir aradan sonra yeni bir solo albümle geri döndü. 5 Ekim 2018 günü piyasaya çıkan "Traces" albümü ile ilgili birşeyler yazayım dedim. Buyrun o halde aşağıda okuyabilirsiz.
Eski rock gruplarının yeniden dönüş albümleri çoğu zaman hayal kırıklığı yaratabilir. Genellikle herkes o grubun efsane dönemini tekrar yaşamak ister ama bu artık olasılık dışındadır. Heraklitos'un dediği gibi "Bir nehirde iki defa aynı su ile yıkanılamaz." Zaman değişmiştir, ne biz ne onlar aynı değilizdir ama hayranlığın kuralıdır bu, o günler tekrar yaşansın istenir. Hoş bunu başaranlar da vardır hani. Halk arasındaki deyimi ile esnaf maharetiyle o çeyrek asır öncesi bir tiyatro sahnesi gibi günümüze taşınır ve böylece alan razı, veren razı hesabıyla olay tatlıya bağlanır. Ancak o eski samimiyetten eser yoktur yani sahici değildir ama kimin umrundadır ki?
Eskiden heyecan verici olsa da yeniden dönüş haberleri artık benim ilgimi pek çekmiyor, hatta biraz da pazarlama faaliyeti gibi geliyor.
Melodik hard rock'ın müstesna grubu Journey'in efsanevi vokalisti Steve Perry'nin çeyrek asır aradan sonra yeniden dönüş yaptığı solo albümü "Traces"in haberini de yukarda yazdığım kuşkularla karşıladım. Açıkcası albüme elimi bile sürmedim. Herşey eskisi gibi kalsın dedim, eh öyle ya şimdi kalkıp dinlediğimde eskinin o devi bir anda kavır repertuar yapan bir bar müzisyenine dönebilirdi. Bu düşünceler içindeyken "Traces" albümünün kapağı ilgimi çekecekti ve böylece müziğe de biraz kulak kabartacaktım. Belki bir çok Journey tutkunu, "Ne olmuş o eskilerin efsanevi sesine" diyecek olsa da bu benim için en ideal sonuç olacaktı. Yeniden dönüş için bir pazarlama değil yepyeni bir albümün doğuş sancılarının sonucuydu bu. Sözün özü, bu yeniden dönüş, eski günleri hafızalarda canlandırıp, efsane yılların parsasını toplamak için değil; yepyeni bir çalışma fikrinden kaynaklanıyordu.
Steve Perry'nin solo albümü "Traces"in ne mene birşey olduğunu anlatmaya biraz ara verip, şöyle bir eskilere gidelim. Steve Perry 1977 yılında Journey grubuna vokalist olarak katılmıştı. Vokalindeki kendine has tavrı ile dikkat çeken Perry, hard rock grupları içinde Journey'e de melodik tavırlı bir ayrıcalık kazandıracaktı. Rock vokalinin ayrıcalıklı seslerinden olan Perry grubu Journey ile birlikte seksenli yıllara damgasını vuracaktı. 1986'ya kadar bu efsane grubun vokalistliğini yapan şarkıcı 1996'da Journey'in yeniden kuruluşunda da yer alacak ama 1998'de sağlık sorunları sebebiyle sessizliğe gömülecekti.
O sessizlik döneminden bu yana 20 yıl geçmiş ve Steve Perry ile "Traces" isimli bir solo albümle yeniden karşılaşma imkanı bulduk. Şimdi gelelim yazının başında bahsettiğim konuya. Albüm eski günlerin coşkusunu yaşatmayı amaçlayan hatta efsaneyi harlatıp, milletin gazını almaya çalışan yeniden dönüş albümü değil. "Traces" albümünün öyküsü şöyle gelişmiş... Steve Perry 2012 yılında yaşam arkadaşı Kellie Nash'ı kanser hastalığı sonucu yitirmişti. Sanatçı bu acı olayın ardından içine kapanıp, inzivaya çekilmek yerine Nash'a olan sevgisini müzikle yaşatmak istemiş. Böyle olunca da 2014 yılından itibaren içindekileri şarkılara dökmüş ve bu albüm ortaya çıkmış. Bu nedenle "Traces" albümü yumuşak dokunuşlu baladlardan oluşmuş.
5 Ekim 2018 günü piyasaya çıkan "Traces" albümü o eski Journey günlerinin gölgesini temcit pilavı gibi sunmuyor. Bu nedenle derin dondurucu da bekletildikten sonra çıkarılıp, mikro dalga fırında ısıtılıp sunulmuyor. Böyle olması da bana daha samimi geldi. Albümde benim için can alıcı bir diğer nokta da Steve Perry'nin sesinin bugünkü tadı. Tanımlamam gerekirse Mayıs ayında çıkan ve 15 gün sonra aynı ekşi tadı bulamayacağınız can eriği gibi. O erik tuza banılarak yenir ki, yanında bir de rakı olunca tadına doyum olmaz. İşte ben de Steve Perry'nin yeni solo albümü "Trace"yi öyle dinliyorum şimdilerde. O eriğin o tadı 15 gün sürerdi en babasından, sonrasında yumuşar ve aklı başınızdan alan eksiliği giderdi... Oysa Perry'nin bu albümü çıkalı 15 gün oldu olacak ama tadı hala devam ediyor.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder