Nuri Kurtcebe bu çizgi romanında Pink Floyd'un ilk dönemine gitmiş ve Syd Barrett'i kaleme almış. Böylece Pink Floyd'un ilk gitaristinin delilikle dahilik arasındaki yaşamını çizgi roman tadında sunmuş.
SYD BARRETT
Dark Side of the Pink Floyd
(Bir kopuşun çizgi öyküsü)
*
Nuri Kurtcebe
(1984 Yayınevi)
*
Nuri Kurtcebe
(1984 Yayınevi)
Karikatüre başlamama sebep olan birkaç isimden biriydi, Nuri Kurtcebe. Onun çizgilerinin arasında gizlenen rock vurgusu ilgimi daha da arttıracaktı. Kimi zaman da o rock vurgusu pek gizlenmez tamı tamına otururdu. Hatta bir ara Gırgır'da çizdiği Gaddar Davut çizgi öyküsünden birinde anlatım bir anda bir rock opera tadına dönüşecekti. Bir anlamda değil kelimenin ayan beyan haliyle Nuri Abi benim ustamdır. Bu yüzden dün elime geçen bir kitabı beni heyecanlandıracaktı. Kendi kendime, "Bu haftaki Blues Perişan Kütüphanesi'nde neden bir çizgi roman kitabı olmasın." dedim...Ve oldu da.
Nuri Abi bu çizgi romanında Pink Floyd'un ilk (saykodelik rock) dönemine gitmiş ve Syd Barrett'i kaleme almış. Böylece Pink Floyd'un ilk gitaristinin delilikle dahilik arasındaki yüksek doz altındaki yaşamını çizgi roman tadında sunmuş. Çalışma siyah beyaz ve bol taramalı ama çizimleri izlerken renkleri hissediyor gibisiniz.
Tarama denince akla hemen Gırgır dergisi'nde Oğuz Aral'ın 'Çiçeği Burnunda' diye tanımlanan amatör çizerlere devamlı yaptığı "Gereksiz taramalardan kaçının" uyarısı akla gelir. Ancak Nuri Abi'nin Syd Barrett kitabıdaki taramalar gerekenlerinden. O gerekli taramaların sebebi de çizerin 1990'ların sonunda yakalandığı ( ve yendiği ) kanser hastalığına dayanıyor. İsterseniz bu taramaların öyküsünü Nuri Kurtcebe'den dinleyelim,
"Kemoterapi tedavisi görürken çizdim bu çizgilerle Syd’i. Garip bir tarz çıktı ortaya, gördüğünüz gibi. Kemoterapi ilaçlarının etkisiyle çizdiğim bu taramaların adını 'Kemotik' koydum: Kağıda bakarken, çizdiğim çizgileri, taramaları, üst üste, dört boyutlu görüyordum. İlk çizdiğim çizgiyle üstüne çizdiğim çizginin arasındaki boşluğa dokunuyordum. Canımı yakıyordu ilaçlar, ancak bana güç veriyordu bu taramalar..."
O günleri çok iyi hatırlıyorum. Nuri Abi çok zorlu bir kanser türüyle boğuşuyordu. O umutsuz durum halinde başkaları hayattan uzaklaşırken (ister istemez tabi ki), Nuri Abi'yi kemoterapiden saçları dökülmüş halde Kemancı'da rock dinlerken buluyordum. Onunla karşılaştığımızda biz üzüntüden gözlerine bakamazken o hastalığıyla dalga geçiyordu. Nasıl oldu bilmiyorum ama zorlu hastalığı yere devirdi... Ve köşesine çekilmedi, onlarca çizgi roman kitabı üretti. Bununla da kalmadı gericiliğe, Atatürk düşmanlarına, karşı devrimcilere karşı çizgileriyle mücadele etti.
Nuri Abi gelecek yıl 70 yaşına girecek ama hala çizmeye ve mücadeleye devam diyor.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder