Son yıllarda “İskandinav Cazı”
diye bir tavır iyiden iyiye oturdu. Benim de katıldığım bir görüşe göre
Kuzey’in farklı coğrafyalarının bu ülkelerinin caz anlayışı bunaltılı
(şimdilerde müzikal terim olarak “karanlık” da diyorlar) gelebiliyor. 6 ay gece
, 6 ay gündüz yaşayan bu doğal şartların tınısı elbetteki farklı olacak , bundan
doğalı da olamaz. Böyle olması bir başka açıdan da özgün bir dil oluşturduklarını
da gösterir ki, bu da övücü bir nitelik olsa gerek. Zaten “Kuzey Caz” ya da “İstandinav
Caz” diye bir tarzı müzik türlerinin arasına sokabilmeleri de bu yüzden.
Kuzey Caz tarzının karanlık
havasına farklı tadları ekleyebilen müzisyenler de olabiliyor. Norveç bunların
en ayrıcalıklarının çıktığı ülkelerden biri. Kuzey Caz’ın normlarını içinde
olsa da daha bizim kulağımıza yakın (daha doğrusu alışkanlıklarımıza uygun)
örneklere de rastlayabiliyoruz. Caz kadın vokalinin Norveçli temsilcilerinden
Rebekka Bakken bunlardan biri. Dinlediğinizde Amerikalı hatta Akdeniz
kıyılarına yakın coğrafyadan bir ses sanabiliyorsunuz.
1970 doğumlu vokalist,
inceden, kalına değişik oktavlara çıkabilen ses yeteneğine kadın caz
vokallerinin vokal gelenekleriyle beslenmiş yorum doluluğunu eklemiş. Artıları
bununla da kalmayan Bakken, aynı zamanda iyi de bir besteci.
Küçükken keman dersleri alan
Rebekka Bakken vokal yapmaya karar vermesiyle kendine eşlik edecek piyanoyu da
öğrenmiş. Norveç folk şarkıları ve
kilise şarkıları söyleyen Bakken, profesyonel kariyerinin ilk günlerinde yerli
gruplarla funk, soul ve rock müzik yapmış. Bu müzikal yolculuklar ona bugünkü
cazdan R&B'ye farklı müzik tarzları arasında sakin ve uyumlu geçişler yapabilme
başarısını kazandırmış. “Little Drop Of
Poison” albümünde bu tavrını çok güzel algılayabiliyoruz. Farklı tarzlardaki
beğenilerin de ilgisiz kalamayacağı Bakken, kelimenin tam anlamıyla caz
vokalinin geleceğe kalabilecek kadın seslerinden biri diyebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder