27 Mart 2015 Cuma

Blues Perişan Kütüphanesi'ne Katkı - 17


Mr Pip'in Büyük Umutları

“Babamın soyadı Pirripti, benim adım da Phillip olduğundan çocukluğumda
bu iki adı bir türlü bir arada söyleyemezdim. Sedece "Pip" diyebiliyordum.
Böylece adım "Pip" olarak kalmış.”

Mr Pip isimli film bu sözlerle başlamıştı .  Pasifik  adalarından  biri ,   (Bougainville in Papua New Guinea )  bir doğa cenneti ama aynı zamanda bir sömürge . Yerli halk askeri bir cunta yönetiminin baskısı altında ve bir garip adam adayı terk eden tüm beyazların  aksine orada kalmaya devam ediyor. Adadaki yerli halk bile buna şaşkın .  Mr Watts  çocuklara gönüllü öğretmenlik yapıyor  ve  bu süreçte ki kutsal(!) kitabı da yukarıdaki  giriş ile başlıyor . Sürekli öğrencilerine bu kitaptan pasajlar okuyor . Zaman zaman tiyatral canlandırmalar yapıyor. Bu unutulmuş adadın terk edilmiş ve yoksul insanlarının çocuklarına  hayallerini , ufuklarını , düşünsel , zihinsel  yönlerini geliştirmeleri için kitap okuyor …    Bu kutsal (!) kitap  yukarıdaki cümle ile tanındığı ve Mr Watts ile  özdeşleştiği için öğretmenin isimi de ada halkı arasında Mr Pip olarak anılıyor …

Matilda , filimin ana karakteri  ve bu kitaptan en çok etkilenen karakter. Onun  hayallerini  ve ufuklarını  bu kitabı okuyarak açıyor, Mr Watts  yani Mr Pip …

  Yönetmenliğini  Andrew Adamson’un yaptığı film , yazar  Lloyd Jones’un  aynı adlı eserinden uyarlanmış . Ana karaketer Matilda’yı oynayan  Xzannjah Matsi  çok başarılı bir oyunculuk sergiliyor filmde 

Ben iyi bir sinema izleyicisi değilim , filmler hakkında ahkam da kesemem,  peki ya bunları niye yazıyorum ?  Olay  ilk paragrafta zihnime kazınıyor.  Bir film yani  bu film  aslına bakarsanız bir yazar , bir kitap ve bu kitabı tutkuyla  dünyanın  uzak bir diyarında bir adada - ki Pasifik adaları bence bu dünyanın belkide diğer insanlara en uzak  yerleşkeleridir- birtakım çocuğa  hayallerine umutlarına ve geleceklerine yön verme mücadelesini anlatıyor .  
Merakım kitabın adıyla başlıyor   “Great Expectations.”  Sonra  kitabın kahramanı Pip  , filmin kahramanı  Matilda ‘nın hayalleriyle  filmin içine giriyor ,  hem de bir siyah tenli yerli beyefendi görünümü ile .  Ben de filmi izlerken, bu absürt durumu anlamladıramıyorum ...

Kitabın adı “ Büyük Umutlar” dır , yazarı  19. yy İngilteresinin  ve dünya edebiyatının en büyük yazarlarından Charles Dickens’dır .  Yani eser bir klasiktir . Yani benim uzak durduğum ( önyargı ile )  bir tarz ve  dönemdir.  Filmde ki Mr Watts, filmin sonunda  adayı yöneten cunta askerleri tarafından  Mr Pip ‘in gerçek olduğu sanılarak ve O olduğu düşünülerek ada halkı ve öğrencileri önünde öldürülür.  Bu sahne zihnimde ve ruhumda bir rahatsızlık yaratır .


Bu duygu ile  hafta sonu sahafa gidip  “Büyük Umutları “ alır ve işe gidip gelirken üç günde bitiririm .


Şunu söylemeliyim ki ben Charles Dickens’ı Oliver Twist  ile kim kimdir diye karıştırdım , Oliver mi Charles  yoksa Charles mı Oliver diye .  Ama kitabı okumaya başladığımda, yazının başındaki  o ilk cümleyle başlayan kitapla bir de onu Pip olarak da tanımış oldum .

Kitabın burada özetini yapmama gerek yok (birçoğunuz okumuştur eminim , geç kalmış olmak benim kusurum olsa gerek). Sadece şunu ifade etmek isterim ki öncelikle kitabın hikayesi başlayıp, klasik  19 yy  Avrupa edebiyatı ve  zorluklar içinde büyüyen bir çocuk kahraman olduğunu anlayınca hazin ve hüzünlü bir hikaye gibi düşünülürken , insanı şaşırtıyor.Oysa ki  yazar bunu son derece akıcı , kolay ve  de  bence  en önemlisi , böylesi zor bir  yaşamın hikayesinin neredeyse tüm bu zorluklarına rağmen iyilikler üzerine kurgulanmış ve  bunu muhteşem yapmış .   Namı diğer Oliver ya da Pip ,   yani Dickens ile  önyargılarımı yıkarak yıllar sonra  bir kitabın birilerinin hayatını değiştirdiği bir filmden esinlenerek tanışmış olmanın hikayesini yazmak istedim ..


Kitapların insanın hayatını değiştirdiğine kanıt,  ama bunun aynı zamanda oldukça da tehlikeli ( iyi bilir tüm okurlar ve yazarlar burasını ) olabileceğini gösteren bir film ve sonrası kitabın ahenkli birlikteliğini paylaşmak istedim …

Son not :  Sonra  “ Büyük Umutlar” ın 1998 yılında günümüze uyarlanan bir senaryo ile filme çekildiğini bir versiyonunu buldum   Dün akşam da oturdum onu izledim ve her okurun yaşadığı o  tartışmasız hayal kırıklığını yaşadım. Bu Holywood filmi kitabın ruhundan ve duygusundan çok uzaktaydı. ( Robert De Niro'lu son sahneler ve   Gwyneth Paltrow  un güzelliği dışında  yani ..)
Büyük kitapların uyarlanarak filme çekilmesine karşıyım. Kitapların konu edildiği  filmlerin senaryoların içinde  etkin olmasından yanayım … Ama bir filmin bir kitaba yol açmasından da memnunum , bu izleri sürmeye devam edeceğim ...


İyi okumalar


G. Yalnızkartal

27 Mart 2015

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...