Mr Pip'in Büyük Umutları
“Babamın soyadı Pirripti, benim adım da
Phillip olduğundan çocukluğumda
bu iki adı bir türlü bir arada
söyleyemezdim. Sedece "Pip" diyebiliyordum.
Böylece adım "Pip" olarak
kalmış.”
Mr Pip isimli film bu sözlerle
başlamıştı . Pasifik adalarından
biri , (Bougainville in Papua
New Guinea ) bir doğa cenneti ama aynı
zamanda bir sömürge . Yerli halk askeri bir cunta yönetiminin baskısı altında
ve bir garip adam adayı terk eden tüm beyazların aksine orada kalmaya devam ediyor. Adadaki
yerli halk bile buna şaşkın . Mr
Watts çocuklara gönüllü öğretmenlik
yapıyor ve bu süreçte ki kutsal(!) kitabı da
yukarıdaki giriş ile başlıyor . Sürekli
öğrencilerine bu kitaptan pasajlar okuyor . Zaman zaman tiyatral canlandırmalar
yapıyor. Bu unutulmuş adadın terk edilmiş ve yoksul insanlarının
çocuklarına hayallerini , ufuklarını ,
düşünsel , zihinsel yönlerini
geliştirmeleri için kitap okuyor … Bu
kutsal (!) kitap yukarıdaki cümle ile
tanındığı ve Mr Watts ile özdeşleştiği
için öğretmenin isimi de ada halkı arasında Mr Pip olarak anılıyor …
Matilda , filimin ana
karakteri ve bu kitaptan en çok
etkilenen karakter. Onun
hayallerini ve ufuklarını bu kitabı okuyarak açıyor, Mr Watts yani Mr Pip …
Yönetmenliğini
Andrew Adamson’un yaptığı film , yazar
Lloyd Jones’un aynı adlı eserinden
uyarlanmış . Ana karaketer Matilda’yı oynayan
Xzannjah Matsi çok başarılı bir
oyunculuk sergiliyor filmde …
Ben iyi bir sinema izleyicisi
değilim , filmler hakkında ahkam da kesemem,
peki ya bunları niye yazıyorum ?
Olay ilk paragrafta zihnime
kazınıyor. Bir film yani bu film
aslına bakarsanız bir yazar , bir kitap ve bu kitabı tutkuyla dünyanın
uzak bir diyarında bir adada - ki Pasifik adaları bence bu dünyanın
belkide diğer insanlara en uzak
yerleşkeleridir- birtakım çocuğa
hayallerine umutlarına ve geleceklerine yön verme mücadelesini anlatıyor
.
Merakım kitabın adıyla
başlıyor “Great Expectations.” Sonra
kitabın kahramanı Pip , filmin
kahramanı Matilda ‘nın hayalleriyle filmin içine giriyor , hem de bir siyah tenli yerli beyefendi
görünümü ile . Ben de filmi izlerken, bu
absürt durumu anlamladıramıyorum ...
Kitabın adı “ Büyük Umutlar”
dır , yazarı 19. yy İngilteresinin ve dünya edebiyatının en büyük yazarlarından
Charles Dickens’dır . Yani eser bir
klasiktir . Yani benim uzak durduğum ( önyargı ile ) bir tarz ve
dönemdir. Filmde ki Mr Watts, filmin
sonunda adayı yöneten cunta askerleri
tarafından Mr Pip ‘in gerçek olduğu
sanılarak ve O olduğu düşünülerek ada halkı ve öğrencileri önünde
öldürülür. Bu sahne zihnimde ve ruhumda
bir rahatsızlık yaratır .
Bu duygu ile hafta sonu sahafa gidip “Büyük Umutları “ alır ve işe gidip gelirken
üç günde bitiririm .
Şunu söylemeliyim ki ben
Charles Dickens’ı Oliver Twist ile kim
kimdir diye karıştırdım , Oliver mi Charles
yoksa Charles mı Oliver diye . Ama
kitabı okumaya başladığımda, yazının başındaki
o ilk cümleyle başlayan kitapla bir de onu Pip olarak da tanımış oldum .
Kitabın burada özetini
yapmama gerek yok (birçoğunuz okumuştur eminim , geç kalmış olmak benim kusurum
olsa gerek). Sadece şunu ifade etmek isterim ki öncelikle kitabın hikayesi
başlayıp, klasik 19 yy Avrupa edebiyatı ve zorluklar içinde büyüyen bir çocuk kahraman
olduğunu anlayınca hazin ve hüzünlü bir hikaye gibi düşünülürken , insanı
şaşırtıyor.Oysa ki yazar bunu son derece
akıcı , kolay ve de bence
en önemlisi , böylesi zor bir
yaşamın hikayesinin neredeyse tüm bu zorluklarına rağmen iyilikler
üzerine kurgulanmış ve bunu muhteşem
yapmış . Namı diğer Oliver ya da Pip
, yani Dickens ile önyargılarımı yıkarak yıllar sonra bir kitabın birilerinin hayatını değiştirdiği
bir filmden esinlenerek tanışmış olmanın hikayesini yazmak istedim ..
Kitapların insanın hayatını
değiştirdiğine kanıt, ama bunun aynı
zamanda oldukça da tehlikeli ( iyi bilir tüm okurlar ve yazarlar burasını )
olabileceğini gösteren bir film ve sonrası kitabın ahenkli birlikteliğini
paylaşmak istedim …
Son not : Sonra
“ Büyük Umutlar” ın 1998 yılında günümüze uyarlanan bir senaryo ile
filme çekildiğini bir versiyonunu buldum
Dün akşam da oturdum onu izledim ve her okurun yaşadığı o tartışmasız hayal kırıklığını yaşadım. Bu Holywood
filmi kitabın ruhundan ve duygusundan çok uzaktaydı. ( Robert De Niro'lu son
sahneler ve Gwyneth Paltrow un güzelliği dışında yani ..)
Büyük kitapların uyarlanarak
filme çekilmesine karşıyım. Kitapların konu edildiği filmlerin senaryoların içinde etkin olmasından yanayım … Ama bir filmin bir
kitaba yol açmasından da memnunum , bu izleri sürmeye devam edeceğim ...
İyi okumalar
G. Yalnızkartal
27 Mart 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder