14 Mart 2015 Cumartesi

Patricia Barber sadeliğinin zenginliği

Çizim : Aptulika



Caz müziğinde kadın vokali ve piyanonun son dönemdeki en güçlü ismi Patricia Barber bu vasıflarına eklediği şarkı sözü yazarlığındaki ustalığı ile 15 Mart gecesi Babylon'da olacak.  Onu albüm kayıtlarında dinlemek keyifli olabilir ama konserde dinlemek yeni deneyimlere kapıların sonuna kadar açık olduğu bir serüven.



Patricia Barber’in fotograflarına baktığınızda görüntüsü size biraz soğuk bir akademisyenle karşılaşmışsınız etkisini yaratabilir. Ağır, dingin ve ciddi üniversite öğretim üyesi görüntüsü piskoloji dalındaki üniversite diplomasıyla da bu yargınızı destekler. Ancak Barber ismi ne bir bilimsel toplantıda ne de bir üniversite anfisinde yankılanır. O son dönemin en önemli kadın caz müzisyenlerinden biridir. Görüntüsünün yanıltıcı soğukluğu ve ördüğü duvar müziğine girince tozla buz olup, size sıcak bir kıyıya bırakıverir.
Erken verilen yargılarda, Patricia Barber konusunda yanılgıya düşmeniz olağan gibidir. Onu kimi zaman dışarıya duvarlar örmüş bir ciddiyette kimi zamanda pop’a göz kırpan bir caz müzisyeni gibi de görebilirsiniz. Başka bir göz onun için geleneğe bağlı bir caz müzisyeni diye tanımlarken diğer bir göz onun için yenilikçi yaftasını vakit kaybetmeden asacaktır. İster öyle ister böyle görülsün Barber için ilk ve son tahlilde yapılacak net yaklaşım, “Sınıflandırılması zor bir müzisyen” tanımı olacaktır.

“21. yüzyılın söz yazarlığı tanımını değiştiren isim”
Pek çok eleştirmen tarafından, “21. yüzyılın söz yazarlığı tanımını değiştiren isim” olarak anılan Patricia Barber, caz literatürüne girmiş ve klasikleşmiş eserleriyle geniş bir dinleyici kitlesine sahip. Şarkıcının piyano çalış ve şarkı söyleme stilinin, “insan ruhuna” etkisinde, psikoloji diplomasının da büyük bir rolü olduğu düşünülüyor. 2013 yılında çıkardığı “Smash” albümü caz dergilerinde yılın en iyi albümü seçilen Patricia Barber, 15 Mart gecesi Babylon'da konser verecek.

80’lerin ortalarında Chicago kulüplerinde sanneye çıkan Patricia Barber, Glen Miller Orkestrası’nda saksofon çalan Floyd “Shim” Barber’in kızı. İlk albümünü 1989’da “Premonition Records” adıyla çıkartan Patricia Barber, asıl ününün 10 yıl sonra çıkardığı “Modern Cool” albümüyle yapacak ve dünya onu böylece  tanıyacaktı. İlk albümleri olan “Distortion Of Love” ( 1992), “Modern Cool” ( 1998), “Companion” (1998)’da  pop parçalarının kıyıda kalmış örneklerinden akıllıca yapılmış düzenlemelerle caza uyarlarken, yanısıra kendi bestelerine de yer verecekti. 2000 tarihinde ise “Night Club” albümünde onu bütünüyle caz klasiklerini yorumlarken bulacaktık. 2002’de ise kendi bestelerinden oluşan “Verve” albümüyle dinleyecektik.

Ses, piyano ve şarkı sözü
Sesi, piyanistliği ve şarkı sözü yazarlığı Patricia Barber’i tanımlayan üç özelliktir. Bunlardan birini tercih edebilirsiniz ama biri ötekinin önüne geçmez ve  onun müziğindeki bütünü oluştururlar. Umursamaz bir hava yaratan sesi en bilindik şarkılara bile yeni bir bakış kazandırır. Barber’ı diğer kadın caz şarkıcılarının arasında ayrıcalıklı yere oturtan başlıca özelliği de şarkı sözü yazarlığındaki ustalığıdır. Pek çok eleştirmen tarafından, şarkı sözü yazmasındaki maharetinin şairlikle eş koşulduğu Patricia Barber, bu övgülerin abartılı olduğunu söylese de şiirsel yaklaşımı kolay kolay es geçilemez. İronik ve kinayeli sözleriyle incelikli bir öfkeyi de barındıran şarkılarında Yunan mitolojisinin birikimi ve Shakespeare’vari bir etki de sözkonusudur. Ağır ve entelektüel bakışa rağmen şarkı sözlerinde yaşama göndermeleri de dikkat çekicidir.

Otoriter ama demokrat grup lideri
Patricia Barber’ın üçüncü özelliği de piyanistliğidir. Onun bu yanı devamlı gözden kaçabilse de konserlerinde bu özelliğini daha net ve hayranlıkla
kavrayabilirisiniz. Ayakları çıplak oturduğu piyanoda pazar alışverişine gitmiş bir kadın sadeliğinde otururken oluşan görüntüden beklenmeyecek bir melodi zenginliğini duyarak sahneye kilitlenirsiniz. Parça bitiminde de taburesinin yanında yerde duran şarap kadehinden bir yudum alması da olası görüntülerdendir. Barber’in piyano çalarken trans haline geçercesine melodinin içine kendine kaptırması bir başka özelliği olan grup liderliğini ortaya çıkartır. Adeta bir orkestra şefi gibi kimi zaman mimikleriyle kimi zaman da eliyle grubun üç elemanının sololara hazırlar. Taviz vermeyen bir o kadar da otoriter olan grup liderliği rol dağıtımında ise oldukça demokrat bir yapıya dönüşür. Piyano yorumculuğundaki tutkusu ve insanların onun ismine kanalize olmasına rağmen Barber bütün arkadaşlarının hünerlerini sergilemesi için bir anne şefkati içinde bir çaba içine girer.
Caz müziğinde kadın vokali ve piyanosunun son dönemdeki en güçlü ismi Patricia Barber bu vasıflarına eklediği şarkı sözü yazarlığındaki ustalığı ile 15 Mart gecesi Babylon'da olacak.  Onu albüm kayıtlarında dinlemek keyifli olabilir ama konserde dinlemek yeni deneyimlere kapıların sonuna kadar açık olduğu bir serüven. Patricia Barber’ı bu konserde devamlı yanında bulunan  tonundaki hassaslıkla dikkat çeken davulcu Eric Montzka, kontrbasçı Michael Arnopol  ve gitarist  Neal Alger  ile birlikte izlemenin keyfine varacağız. Konsere Patricia Barber için gideceksiniz ama konserden sonra Barber, Montzka, Arnopol ve Alger’dan birlikte bahsedeceksiniz.
Çizim ve Yazı: Aptulika
bluesperisan@gmail.com




Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...