Ken Russell'ın 1975 yılında yaptığı "The Tommy" filmi, The Who grubunun aynı isimli rock opera albümünden yola çıkılarak hazırlanmıştı. Zaten filmde konuşma (diyaloglar) yerine bu albümün müzikleri yer alıyordu. Benim için hala sarsıcılığı süren bu film, getirdiği toplumsal eleştirisiyle de dikkat çekiciydi. Aile, toplum, kurumlar bu filmde ziyadesiyle topa tutulurken, müzik de bundan nasibini alıyordu.
Tina Turner, Eric Clapton, The Who, Elton John gibi müzisyenlerin de oynadğı The Tommy filminde unutamadığım sahnelerden biri de Elton John'un yeraldığı bölümdü. Başrolde oynayan The Who'nun solisti Roger Daltrey bir rock star olmuştur ve tıka basa dolu bir konser salonu çığlıklar içindedir. Sahnede The Who grubu enstrümanlarının başındadır. Şarkıyı Elton John piyanosunun başında seslendirir. Dinleyiciler rock star Tommy için çılgınca tezahüratta ama Tommy bir tilt makinesinin başında büyülenmiş vaziyette topu hedefe sokmaya uğraşıyor. Bu çılgın mücadele dinleyicinin hezeyanını daha da körüklüyor. İşte bu "rockmania"nın gerisindeki müzik sanayi ve kasayı doldurmadan başka birşey düşünmeyen zihniyetine vurgu yapılıyordu.
The Who'nun albümü ve Ken Russell'ın filminin yapıldığı yıllarda müzik sanayinin yediği herzelerin başlangıcıydı ama bugüne göre sütten çıkmış ak kaşık bile kalabilirdi. O filmde rock star'n sahnede transa geçmiş vaziyette tilt makinesinde topu deliğe sokup, puan kazanması ve dinleyicinin çılgına dönmesi biraz abartılı (hadi bilemedin karikatürize diyelim) bulunabilirdi o yıllarda. Zira müzik sanayi herşeyi paraya dönüştürmeyi hedeflemişti ama pazarlanan gene de müzikti. Şimdi ise müzik olmadan müzik pazarlanabiliyor.
Bu hafta duyduğum bir haberden sonra aklıma birden 43 yıl önceki bu film ve o meşhur sahnesi geliverdi. Haber Iron Maiden adına yapılan bir oyun makinesinin satışa çıkışıyla ilgiliydi. "Legacy Of The Beast" adını taşıyan bu tilt makinesi (Pinball Machine) bu hafta piyasaya çıkıyormuş. Grubun maskotu Eddie'nin illüstrasyonlarıyla bezenmiş bu oyun makinesinin LCD ekranından da animasyonlar izlenebiliyormuş. Tilt makinesine bir de Iron Maiden'in şarkıları da eklenmiş.
Aklıma hemen bizim diyar geldi Türk grupları için tavla yapılabilir zar attığınızda mesela parçalarından birinin gitar solosu çalabilir.
Ne diyeyim bilemiyorum, bazen alıp başımı gideyim diyorum. Dinlediğim, dinlemediğim bütün müzik albümlerinden ( sadece rock değil, blues, caz, türkü, klasik, her ne varsa) iki numune alıp, Nuh gibi bir gemiye doldurup dağın başına demir atsam ne güzel olurdu hani. "MP 3 ile bunu gemi olmadan da yapabilirsin" demeyin sakın, çünkü her bir albüm öncelikle plak olacak, plağı yoksa da kaset, CD, taş plak hatta makara band bile olabilir.
Şu anda Rory Gallagher'in 1971 tarihli "Deuce" albümünü dinliyorum. Tabiki empe üç, en yakın
zamanda gemi için plağını edinmeliyim.
Hepinize iyi oyunlar ve oyuncaklar...
iyi müzikler diyecek halim yok ya.
Gel de tilt olma!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder