Status Quo grubunun gitaristi Rick Parfitt’in ölümünün
ardından yazdığım yazıdan sonra eskiden yaptığım bir çizimi bularak yayınladım.
Bu çizimi bundan 21 yıl önce yapmıştım ve o dönem Hıbır dergisindeki köşemde
yayınlamıştı. 1996 yılında bu çizimi yapmamın nedeni ise grubun ülkemize ilk
kez gelip, konser verecek olmasından kaynaklanıyordu. Ufak bir tavan arası
tozlarının arasındaki aramadan sonra o günkü konserin biletini de bulacaktım.
.. Ve şimdi o günlere yani 21 yıl öncesine dönüyoruz.
Rock dinleyicisi için
doksanlı yıllar yabancı grupların ülkemize gelip konser vermesi hayalinin
gerçekleşmesiydi de.
Bu hayali ilk önceleri
İstanbul Festivali’ne gelen caz müzisyenleriyle gideriyorduk. Festival’e Jethro
Tull gelince iyiden iyiye murada erilmişti. Artık Harbiye Açık Hava
Tiyatrosu’na gelecek yabancı grupları bekler olmuştuk.
Bu beklenti bir anda stadyum
konserine taşınacak ve Metallica ülkemize gelecekti. Konseri düzenleyen
organizatör Ahmet San’dı ve birbiri ardına dünyaca ünlü gruplar ve isimler
ülkemize gelip, stadyum konserleri verecekti. Sonrasında rock barlar, canlı
müzikler vesaire derken doksanların ortasına geliverdik.
1996 yılının sohbaharına
doğru bir festival haberi yayılmıştı. Bu festivalin yabancı konuğu da bir rock
efsanesi olan Status Quo’ydu. Benim gibi kadayıf rockçıları sevindirecek ya da
bir anlam ifade edecek olsa da yeni rock dinleyicisi için Status Quo , seksenli
yılların moda parçalarından biri olan “In The Army Now’ı yapan bir gruptu. Eh
bu yüzden de biraz burun kıvrılıyor hatta pop muamelesi görüyordu.
25 Ekim 1996’da yapılacak bu
festivalin üst başlığı ‘ ROCK FESTIVAL 96’ idi.
Eskilerin ufak organizasyonlarında yapılan rock festivalleri vardı.
Bunlara ‘1. Geleneksel Rock Festivali’ denilirdi ama ikincisi olmazdı. Bu
hataya düşmemek için bu seferkine 96 yılı konulmuştu. Ancak bu festivalin de
97’si görülemedi.
‘ROCK FESTIVAL 96’ küçük bir
organizasyon değildi. Bu organizasyonu gerçekleştiren isim Ahmet San’dı ve
festivalin sponsoru Tuborg’du. O zamanlar bira firmaları konserlere sponsor
olabiliyor, reklam verebiliyor hatta konser salonunda bira da satılabiliyordu.
Tuborg Rock Festival 96’nın o
yıla özgü sloganı “Babalar Günü” idi ve konserin afişinde de festival
ibaresinin altında ikinci başlık olarak yerini alıyordu. Şimdi ne alaka babalar
günü Ekim’de olmaz ki? diyebilirsiniz ve haklısınız da ama bunun onunla bir
alakası yoktu. Konsere bu ismin verilmesi Status Quo bir ‘baba’ gruptu ve bizim
de ‘baba’ rockçılarımızın yer alacak olmasıydı. ‘Baba’ denilince de akla hemen
Erkin Koray gelirdi ki festivalin ağır
toplarından biri de o olacaktı. Her ne
kadar Bulutsuzluk Özlemi ismi afişe Status Quo’dan sonra yazılmış olsa da
“Babalar Günü “ denilince herkesin aklında Erkin Koray geliyordu. Bugün de o
günü yaşayanların anılarında Status Quo ve Erkin Koray konseri diye kalmıştır.
“Babalar Günü” konserinin
afişi ve bileti oldukça görkemliydi. Bu görkeme konserin yapılacağı yerin ismi
de ekleniyordu. İsme bakar mısınız : Dünya Ticaret Merkezi. Breh breh amaney… Yahu biz stadyum konseri vesaire düşünürken
Amerika’yı ayağımıza mı getirdik neydi. Daha o yıllarda İstanbulu bu kadar
gökdelen, plaza yığını sarmamıştı ve biz de sonuçta az biraz solcuyduk.
Rockçılarda pek bu tip yerlerden haz etmezdi. Ciks bir yer olmasından biraz
kıllandık doğrusu. Babalar için gidilirdi ve biraya da yabancı değildik dedik
ve gittik.
Dünya Ticaret Merkezi denilen
yer Yeşilköy’de bir fuar alanıydı. İsmi ile mütenasip bu görkem görkem üstüne
yer konser vermek için en olmayacak alandı. Akustiği bozacak alçak tavan sesin
çınlamalar yapmasına neden oluyordu. Böylesi bir ortamda da konser bir zulme
dönüşüyordu. Dev bir hol denilebilecek bu alanın havasızlığı da eklenince eyvah
eyvah dedirtiyordu.
Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi,
Erkin Baba derken sahneye Status Quo çıktı ama dinlemekten çoktan vazgeçmiştik
zira kulaklarımızda yoğun bir çınlama hakimdi ve sahneyi de göremiyorduk. Bir
havalimanı holunu andıran bu yer alçak tavanlarıyla da sahneyi görünmez hale
getiriyordu.
Status Quo ile ilk kez
konserde buluşmuştuk ama kulağımızda çın çın öter olmuştu. Konserden sonra grubun o yıl çıkan “Don’t
Stop albümünün CD’sini alacaktım. Bu albümde grup eski klasik parcaları kavırlamıştı. Beach Boys, Chuck Berry, Beatles, Credence Clearwater
Revival gruplarının unutulmaz parçalarını Status Quo’dan dinlemek güzeldi.
Aptulika
bluesperisan@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder