Tarık Akan’ın cenaze töreni 18 Eylül 2016, Pazar günü
saat 14.00’te Muhsin Ertuğrul
Tiyatrosu’nda başlayacak. Buradaki törenden
sonra Teşvikiye Camii’nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazının
ardından Bakırköy Zuhuratbaba Mezarlığı’na defnedileceğini belirttildi.
Gazetelerde yazarken de sevdiğim değer verdiğim insanların
vefatının ardından yazı yazmak zor gelirdi. Ne yaparsam yapayım onlarla ilgili
yazacağım yazıda birşeyler aceleye gelip, eksik kalacak endişesi taşırdım.
Zorluğun bir başka yönü de kaybettiğimiz değerimizle ilgili söylenen sözlerin
etkisinde kalıp, basma kalıp şeyler yazmak korkusu duyardım.
Şimdilerde gazetede yazmadığım için böyle bir zorunluluğum
yok ve duygularımı içime atarak yazmadım. Bu sefer de değer verdiğim
insanların ardından yazmadığım yazılara üzülmeye başladım. Bunlardan biri de
mizah yönünden de ustam olan Levent Kırca’ydı. Hani insan içinden “Yahu bir şey yazmalıydım” pişmanlığı geçer ya, bunu fazlasıyla hissettim. Sonra bir baktım
ki, bu insanlar için duyduklarım onların ölümlerinden bir ay, üç ay sonra
değil, onlarca yıl geçse de yokluklarının acısı daha da artıyor ve yazılacaklar
eskimiyor. Tarık Akan için de yazıp, çizmeyi ileri bir tarihe bırakıyorum.
Çünkü onun yokluğu, ona ihtiyacımız yıllar geçtikçe daha da artacak. Bize kalan
onun anısını iyi anlamak ve yaşatmak olacaktır.
Tarık Akan sadece bir sinema oyuncusu değildi. Bir dik
duruştu, şöhretin en yükseğinde olmak varken elinin tersiyle itip, bizden biri
olmaktı. Kendi adıma ondan çok şey öğrendim. Teşekkürler sana Tarık Abi.
Pazar günü vefa borcumu ödemek için onun cenaze töreninde
olacağım. Hepimiz de olmalıyız.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder