Manchesterli Aziz İbrahim
Eskilerde “Super Grup” diye
bir kavram vardı. Dönemin usta gruplarından elemanlar bir araya gelip, bugünkü
futbol meraklılarının “Rüya takım” ya da “dünya karması” dediği gibi bir grup
kurulurdu. Asia isimli grup da onlardan biriydi.
1980’lere girdiğimizde müzik
yeni yollara adım atarken 70’lerin üç progresif rock grubundan dört eleman bir
araya gelerek Asia isimli süper grubu kuracaklardı. Yes grubunun gitaristi
Steve Howe ile klavyeli çalgılar ustası Geoff Downes ile King Crimson grubundan John Wetton da
Asia’nın gitar ve vokaline yerleşecekti. Asia’nın oluşumudaki ağır top ise Emerson,
Lake and Palmer’ın davulcusu Carl Palmer
olacaktı.
80’li yıllarda durum
farklılaşmaya başlamıştı. O eskilerin rock gruplarının uzun parçaları yoktu.
Konserlerde görsel ögeler ağır basarken, doğaçlamaların yüzüne kimse bakmaz
olmuştu. Artık bu yeni döneme diskovari eğlenceli işler hakimdi. Türkçe meali
Sentezleyiciye tekabül eden synthesizer ortalığı sararken, elektro davul
sesleri bir pop hakimiyetini bangırdatıyordu. Kendi halinde bu duruma direnen
bazı rock grupları olsa da bazıları dönemin modasından ögeleri katacaklardı.
Çoğu zaman ne yeni ne de eski dinleyiçisine yaranayacaklardı. Kimi zaman Yes
gibi gruplar dönemin ögelerini hissettiren çalışmalar yaparken, kendi progresif
tarzını da koruyabilecekti.
İşte Asia da böyle bir
dönemde kuruldu. Dönemin müzikal beğeni ve normlarına sırtını çevirmedi. Ancak
onlara köle de olmadı ve progresif çizgilerini yeni dönemin dinleyicisine de
taşıdı. Asia (1982), Alpha (1983), Astra (1985) isimli ilk üç albümüyle döneme
progresif damgasını vuran grup, günümüze kadar albüm yapmaya devam etti. (En
son albümü “Gravitas” ismiyle 2014’te çıkmıştı.)
Zaman içinde kemik kadrosundan
eksikliklerle başka elemanlar yer aldı Asia albümlerinde. Grup 1990’ların
ortalarında kemik kadrosunu keyboardcı Geoff Downes dışında kaybetmesi ilgiyi
biraz azaltacaktı. Hatta o günün gençleri yeni Asia albümlerini edindiklerinde
eski tüfek dinleyicisi “Eski albümleri daha iyidir.” Uyarısını yapmayı ihmal
etmeyecekti.
1996 yılında Asia’da kurucu
kadrodan ( Süper Grup halinden) sadece keyboardcı Geoff Downes vardı. O yıl
çıkan “Arena” albümünde isimleri bilinmeyen bir kadro hakimdi. Belki de grubun
diskografisi içinde en az hatırlanan albüm olacaktı “Arena”.
Bu bir talihsizlikti ve
albümde yer alan “U Bring Me Down” ile “The Day Before”un başarısı gözden
kaçacaktı. Kendi adıma yıllar sonra tekrar dinlediğimde bu iki parçayı fena
halde ıska geçtiğimi anlayacaktım. Bu iki uzun parçada gitar tınıları
ayrıcalıklı geliyordu kulağa . Hemen merakla kim bu gitarist diye sorduğunuzda
plak kapağında sadece üç parçada çalan Aziz İbrahim ismini görüyordunuz.
Asia’nın sadece bu albümünde
kadroda o da üç parçada yer alan Aziz İbrahim, Pakistan kökenli İngiliz bir
gitarist. 1996 yılında Asia’da gördüğümüz usta gitarist ilk çıkışını Simply Red
ile yapmıştı. 80’lerin popu içinde düzeyi yüksek işlere imzasını atan İngiliz
grup Simply Red, “Men and Women” albümünün ardından çıktığı 1987 – 1988
turnesinde konserlere Aziz İbrahim’le çıkmıştı. Onu daha sonra da1996 yılınrda
Asia ve ardından da Stone Roses’ta görecektik. 2001 yılında kendi adına ilk ve
tek solo çalışma olan “Lahore To Longsight” albümün yapan İbrahim, bir grup
gitaristi olmaktan daha çok müziğin mutfağında olmayı seviyor. Paul Weller, Ian
Brown, The Players, Stewen Wilson albümlerinde de çalan gitarist, kurduğu
bağımsız bir plak şirketinde hem gitaristliğini hem de prodüktör maharetini
sürdürüyor.
Konser
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder