Sayfalar

20 Nisan 2023 Perşembe

Hafta Sonu Blues Perişan Kütüphanesi'ne Katkı 203



 Avelina Lesper

 "Çağdaş Sanatın Sahtekarlığı"
Çeviri : Emrah İmre
Tellekt
  (Ekim 2022

 Şimdi bir çoğunuzun, "Bu da nerden çıktı?" dediğinizi duyar gibiyim. Hatta bir çoğunuz okumadan es geçip gideceksiniz belki de. Ama bu konuyla ilgilenenler olabileceğini biliyorum ama onlar da, bu yazdığım kitabı yüzeysel diye niteleyerek burun kıvıracaklar. 

Kitabın ince olması (55 sayfa) ve ismi ilk gördüğümde benim açımdan da burun kıvırmakla değerlendirilecekti. "Çağdaş Sanatın Sahtekarlığı" diye bir başlık, hemen akla tutucu ve sanatla uzaktan yakından alakası olmayan bir yazarın kaleme aldığı zırvalarla başbaşa olduğumuz hissini verebiliyor. Açıkcası kitabı alırken de, "biraz kafa dağıtırım, zırvalara da gülerek eğlenirim" diye düşündüm. Ancak kitabın yazarının Meksikalı bir sanat tarihçisi, akademisyen olduğunu öğrenecektim. Kitabı okumaya başladığımda da işin rengi değişecek ve kaptıracak gidecektim. Bir solukta okunan ve ciddi tezler sunan bir kitap olduğunu anlayacaktım. 

Şimdi burada yeni bir kapı açayım ve şunu söyleyeyim... "Çağdaş Sanat" denilince hemen aklınıza Picasso, dadacılar ya da soyut resim falan gelmesin hani. Zira onlar modern idi ve bir önceki yüzyılın başındaydı. 1970'lerin sonunda işin rengi değişti ve hatta Sovyetlerin son bulduğu 1990'lardan sonra artık Çağdaş Sanat bayrağı ele aldı. Buna biraz da politik literatürden alışkanlıkla postmodern kavramıyla da eşleştirebiliriz (ama bu tanımı tümüyle çağdaş sanat için kullanmak yer yer haksızlık da olabilir - en azından bu benim kaygım- diye düşünüyorum). İşi daha da karıştırmamak için İngilizce tanımıyla "contemporary art" yani "güncel sanat" diyelim ve işi özetleyelim. 

Lesper, bu kısa kitabında günümüz çağdaş sanatının durumuna mercek tutuyor. Bizim de zaman zaman aklımıza gelen sorulardan biridir; bir resmin sanatsal olup olmadığını. nasıl anlarız?... sorusu. Birileri karar mı vermelidir yoksa biz mi?... gibi bu sorular alır başını gider. İşte kitapta bu sorunun cevabını güncel sanat üzerinden eleştirel bir bakışla arıyor, Avelina Lesper ve şunları söylüyor: "Doğmanın işleyebilmesi için bir fikre sorgulamadan itaat edilmesi gereklidir..." dedikten sonra "...çünkü sanat ideologları, 'bu sanattır' diye onay vermektedir." diye ekliyor. Burada eserlerin sanatsal olabilmesini kanıtlamak için de felsefi bir makyajla sunuyorlar. Bunu yapanlar sanatçılar mı? derseniz değil... ki onlar oyunun tamamen dışında kalıyor. Öncelikle piyasa şartları ve kapitalizm içinde küratörler bu yapıyı oluşturmakta. Lesper, "Küratörün söylemi piyasanın söylemidir, küratör bir satıcıdır." diyerek, modern sanattaki galericinin yerinden farklılaştığını gözler önüne seriyor. 

Küratörler bu eserleri sisteme ve piyasaya göre seçtikleri gibi sisteme karşı eserleri de belirliyorlar. "Sözde karşıt olan bu eserler piyasanın desteğine yaşlanarak" varolurlar. Kitabın ele aldığı konulardan biri de sanatçının  gereksiz hale getirilmesi... yani," Küratörler gücü heer şeye yeten kişilerdir ve eseri sahiplenirler, çünkü eseri kendi yazdıkları metinler meydana getiri." dedikten sonra Lesper şöyle devam ediyor: " Bu olanak, yani 'herkes tarafından yapılabilmek', sanatçının gereksiz bir lüks olduğu anlamına gelir. Artık yaratı diye bir şey yoktur; dolayısıyla sanatçılara da ihtiyacımız kalmamıştır."

Yazının buraya kadar olan bölümünü okuyan varsa , demekki konuya ilgi duyanlar varmış diyelim ve bir başka kitabın ismini daha vereyim:

Julian Stallabrass

 "Çağdaş Sanat - bir tarihçe"
Çeviri : Esin Soğancılar
İletişim Yayınları

  ( 2021)

Bu kitabı "Çağdaş Sanatın Sahtekarlığı"ndan önce okumuştum. Bu kapsamda uzun ve ciddi bir araştırma sunan bu çalışmada Soğuk Savaş'ın sona ermesinin (1990 sonrası) ardından devreye giren yeni dünya düzeni ve küreselleşme ile isimlenen tek kutuplu dünyada serbest ticaretin (sermayenin serbest dolaşımı - vahşi kapitalizm) hakimiyetinde Çağdaş sanatı dev küresel şirketlerin ele geçirmesi ele alınıyor. 

İşte bu ciddi ve zihin açıcı bu çalışmadan sonra "Çağdaş Sanatın Sahtekarlığı"nı da okuyunca gayet güzel oldu. Yeni soru işaretleri sorgulayıcı kanalları açarak, yeni pencerelerden bakmamı sağladı. 

İlgilenenlere duyurulur.

Aptulika


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder