Sayfalar

19 Ekim 2015 Pazartesi

Pop ikonlarını kurtaran geri vokal

Catherine Russell
Cyndie Lauper, Jackson Browne, Joan Osborne ve Madonna gibi pop şarkıcılarının konserlerinde ve albüm kayıtlarında geri vokal yapan Catherine Russell, 47 yaşında başladığı solo kariyerine sığdırdığı albümlerinden beşincisini 2014 yılında çıkartmıştı. “Bring It Back” ismini taşıyan son albümünde sanatçı caz kadın vokalinin geleceğe kalacak ustalarından biri olduğunu kanıtlıyor.

Arabada çalan radyoda, oturduğunuz kafede duvara monte edilmiş televizyonda ya da komşu evde münasebetsizce bangırdayan teypte çalan en sıradan (ya da sırasız) popüler bir şarkı ister istemez kulağınıza davetsizcene giriverir. Bazen bu işgal öyle bir hal alır ki,”Brüksel Sendromu” dedikleri gibi o mütecaviz şarkıyı mırıldanırsınız bile. Popüler kültür böyledir, siz kapıdan kovsanız, o bacadan girer. Yapacak bir şey yok, kural böyle.
Ben buna benzer bir olayı daha farklı yaşadım. On yıl önce tanıdığım ve çok sevdiğim bir caz saksofoncusunun hayat hikayesine bakarken, adamı 80’li yıllardan da ister istemez dinlediğimi öğrenecektim. O usta caz müzisyeni, müzik kariyerine ilk adım attığı yıllarda, metazori olarak dinlemek zorunda kaldığım akla ziyan bir çok pop ve disko parçalarında da eşlikçi olarak yer almıştı.
Popüler kültür içinde ikonlaşan bir çok müzisyenin ya albüm kaydında ya da konserlerinde arkada yer alan çok sayıda usta müzisyen bulunabiljyor. Bugünlerde tanıdığım çok usta bir caz vokalisti olan Catherine Russell da müzikal hayatının ilk başlarında pop müzisyenlerinin konserlerinde geri vokal yapmış. Bu isimler arasında Cyndie Lauper, Jackson Browne, Joan Osborne ve Madonna gibi şarkıcılar da var. Russell 2002 ile 2004 arası da David Bowie’nin konser turnesinde de geri vokalin yanısıra keyboard ve perküsyon da çalmış.

Anadan, babadan cazcı
Yazımızın girişini böyle yaptığım için, Catherine Russell’ın  durumunu bir Külkedisi masalındaki Sinderella ile özdeşleştirmeyin. Zira sanatçımız öz be öz analı, babalı müziğin
damarından geliyor. Baba Luis Russell, 40’lı yıllarda Louis Armstrong’un görkemli orkestrasının en dirayetli müzik direktörü. Bununla da kalmayan sanatçı piyanistliğinden sual olunmayacak denli kendi kurduğu caz orkestralarının da lideri olmuş bir şahsiyet. Anne Carline Ray’e gelince Juliard tahsilli ve New York Filarmoni’de de çalışmış olan klasik müzik kökenli bir caz şarkıcısı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında aralarında Ruth Brown gibi isimlerin de olduğu Sweethearts of Rhythm grubuyla müzik yapmış.
Aileden gelen müzikal birikim nihayetinde Catherine Russell’a da yansıyacaktı. Küçük yaşlarda başta Etta James olmak üzere Nancy Wilson ve Abbey Lincoln gibi caz müziğinin en usta kadın vokallerinin izini süren Russell, bir başka yandan da Beatles ve Bob Dylan gibi rock müzisyenlerini de takip ediyordu. Bu geniş müzikal bakışı ve yoğun müzik birikimi onu Paul Simon, Steely Dan, Jackson Brown, David Bowie gibi pop ve rock müzisyenlerinin vazgeçilmez geri vokalisti haline getirecekti.
Vokalinin yanında iyi  bir piyano yorumcusu da olan Russell, yeteneği ve müzikal birikimiyle yıllar yılı pop ikonlarının can kurtaran simidi olduktan sonra ancak 45 yaşında kendi gemisini yüzdürebilecekti. 2004’te solo çalışma kararı aldıktan sonra 2006’da ilk albümü “Cat”i çıkardı. Tüm dünya onu 47 yaşında tanırken, oda geçen zamandaki arayı kapamak için bugüne kadar 5 albüm yaparak kulaklara merhem oldu.

1940’ların tavrı, bugünün duruşunda 
Genizden gelen, iç acısı ses tınısı ile caz kadın vokalinin günümüzdeki en iyi temsilcilerinden biri olan Catherine Russell,
2014’te çıkan “Bring It Back” albümünde 1940’ların caz havasını günümüze taşıyor. Kimi zaman Count Basie ya da Duke Ellington orkestrasının günümüze taşındığını hissederken kimi zaman da güne dair yeni yorumsal fikirlerini de ortaya koyabiliyor.
“Bring It Back” albümünde Russell’a eşlik eden müzisyen kadrosu da dikkat çekecek denli ustalıklı yorumculardan oluşuyor. Özellikle Glen Patscha’nın Hammond B-3 orguyla “After The Lights Go Down Low” ve “I’m Sticking With You Baby” parçalarındaki katılımı nefis bir etki yaratmış. Çeşitli müzisyenlerin konuk olarak çaldığı albümde gitarist Matt Munisteri müdavim müzisyen olurken, piyanist Mark Shane ise Russell’ın sağ kolu olmuş dersek abartmış sayılmayız.

Nesrin Sipahi’nin siyah hali diyebileceğim içe dokunan nezlelivari sesiyle Catherine Russell,  moda tabirle tanındıkça daha da sevilecek bir şarkıcı.
APTULİKA



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder