Sayfalar

2 Temmuz 2024 Salı

İki Basçı Çıktı Meydane!

 


Kontrbas solo enstrümanlara bas sesiyle ritm verir... en azından genelde bilinen budur.  Her ne kadar böyle olsa da klasik müzikte kontrbas üzerine (diğer enstrümanlara göre az da olsa) yapılmış konçerto olduğunu biliyorum. Ancak caz müziği bu konuda çok verimlidir ve  grup lideri olan kontrbasçılar meşhurdur. Daha sonra Stanley Clarke gibi müzisyenler bu enstrümanı solo düzeyine ziyadesiyle taşımışlardır. Yakında çıkan bir albümde ise iki kontrbasçı bir araya gelip, sadece ikili olarak bu işi başka bir noktaya taşıyacaktı.  

Christian McBride ve Edgar Meyer yaptıkları albümde iki bas ile 15 parçalık ve 1 saati aşan bir çalışmaya imza atmışlar. Tabi kafamızdaki , "Peki, melodiyi kim çalacak? " sorusunu da albümün ismi yapmışlar: "But Who’s Gonna Play The Melody?". 

Edgar Meyer, bluegrass, klasik ve folk müziğine de hakim bir basçı  ve McBride ise caz basında önemli albümlere imza atmış bir isim.   

Bu iş nasıl olacak derken albümü dinlemeye başladığımda McBride'ın albümlerini dinlemem biraz işime yarıyor oldu. Burada en önemli nokta iki müzisyenin usta olmalarının yanında kendilerine. ait dünyalarının da olması ve bunu ortaya koyabilme maharetleri. Caz kontrbasının ayrıcalığı klasik müziğin aksine yaysız ( arşesiz) parmakla çalınmasıdır. Burada Edgar Mayer arşeyi kullanarak farklı tınıyı yakalıyor. Böyle olunca da albümün ismindeki soru cevabını buluyor gibi desek de parmakla çalan Mc Bride'ın melodiyi oluşturduğu bölümleri de görüyoruz. Tam anlamıyla ikili bir bütünlük ve hem uyum hem de atışma düzeyinde çatışmalarla akıp gidiyor. Mayer yay (arşe) kullanıyor dediysek de bu her zaman böyle olmuyor... bir an geliyor o da parmakla yükleniyor. Bazı anlar geliyor ki Mc Bride da yayla takılıyor ki iki basçının yayla düetini dinlerken harika tınılara erişiyoruz. 

Christian McBride ve Edgar Meyer'in "But Who’s Gonna Play The Melody?" albümünü dinlemeye başladığınızda ilkin, "İyi bir deneme ama içimizi baymasın." diyor ve çekiniyorsunuz. Ancak sakin bir gecede dinlemeye başladığınızda ise o bir saatin nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz. Ha bu arada cazın ötesinde biraz da klasik müzik tadına da varıyorsunuz. 

McBride ve Meyer ilginç bir deneye adım atmışlar... Zaten benim için cazın sığınılacak bir liman olması da deneysele hala imkan tanımasından kaynaklanıyor. 

Aptulika 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder