Sayfalar

6 Şubat 2024 Salı

Azgın Suların Duygusu ya da kısaca DOĞAN SAKİN!



Bugün 7 Şubat 2024 ve Kramp'ın unutulmaz gitaristi Doğan Sakin'in ölümünün 1. yıldönümü.   Taksim Dorock Heavy Metal'de İdris Tubcil'in önderliğinde Kramp yeni kadrosuyla  Doğan'ın anısına konser verecek. 



Kramp grubunun iki albümünde vokal olarak Erdinç Ünlü ve Ahmet Karaferya'yı biliriz ama grubun ilk konserleri ve 1986'da underground olarak çıkan "Onlarla" demosunda vokalleri gitarist Doğan Sakin yapardı. Onu ilk albüm olan "Lan N'oldu" da yer alan "Sen Ve Ben", "Gençlik", "Kimse Yokken", "Küçük Küçük Damlalar"" ve "Bazı An" şarkılarında da dinleme imkanı bulmuştuk. Ancak albümde ilk üç parçada vokale imza atan Erdinç Ünlü öyle güçlü bir etki yapmıştı ki, üstüne üstlük albüme adını veren parçadaki yorumuyla da unutulmaz bir Kramp klasiği oluşturmuştu. Hem Erdinç'in hem de Ahmet Karaferya'nın ses görkemleri tartışılmazdı ama Doğan'ın vokalini hep ayrıcalıklı bulmuşumdur. 

"Ayrıcalıklı" dediğimden kasıt, Doğan'ın sesini her iki vokalistle rekabete sokmak değildir ve zaten bu büyük bir ahmaklık olur. Erdinç'in ozansı ses yorumu ile Ahmet'in hançerden vokaline hayranlık duymayacak kulak, derhal en yakın Kulak Burun Boğaz doktoruna gidip tedavi altına alınmalıdır. 

O iki usta sesin hakkını ayrı bir yere koyalım ama Doğan'ın sesi farklı bir şeydi. Duygu birikiminden patlamalar yaratan kırılgan ama bir o kadar da asi bir vokaldi Doğan'ın ki. Çok ayrıcalıklı ama yaşamı gibi kontrol edilmez ve itaat etmeyen bir ses. Üzerine düşülse, disiplinli çalışılsa dünya çapında bir rock vokali olabilirdi ama adamın soyadı nasıl bir tezatsa Doğan'dan da sakinlik beklenemezdi... belki de o yüzden ilk demo kaydındaki "Kudurmuş Azgın Sular" yorumu kulağımdan hala gitmez. 

Dedim ya onun adı Doğan Sakin'di ama hiç de sakin değildi. Rock'n Roll gibi uçarı, asi ama farklılık yaratan duygu insanı olması onu tanımlayan sözcüklerdi benim için. 

Bir gitaristin hakkında yazdığım yazının neredeyse tamamı vokali üzerine oldu ama gitaristliğinden bahsetmeye kalkışırsak bir kaç katı daha yazabilirim. O ani patlayan fişek gibi yaşamda o gitar tınıları nasıl çıkmış olabiliyor diye hep düşünmüşümdür. Bu sorunun cevabını biliyordum ama şimdi daha net anladım galiba. Doğan duygu insanıydı hatta onu kelimelere dökmeye bu da yetişmez, o bir duygu patlamasıydı. 

Doğan'ı bir yıl önce bugün kaybetmiştik. Simdi onun ölümünün birinci yıldönümünde o duygu patlamasını şu an için değil hep hissedeceğim galiba. 

Aptulika

7 Şubat 2024


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder