Sayfalar

25 Ekim 2023 Çarşamba

Rolling Stones'un "Hackney Diamonds" albümünün konukları.



Rolling Stones'un yeni albümü "Hackney Diamonds" konuk listesiyle de dikkat çekici. Bu çalışmaya on isim konuk olmuş. Şimdi o isimlere sırasıyla bir bakalım:

 


Steve Jordan


 Mick Jagger , Keith Richards ve Ronnie Wood yani klasik Rolling Stones kadrosundan kalan üç isim. Grubun emektar davulcusu Charlie Watts 2021 yılında hayata veda etmişti.  Grubun kuruluşundan itibaren 60 yıldır davulcusu olan Charlie Watts'ın ölümünden sonra grubun  "Stones' No Filter" turnesinin son ayağında  Steve Jordan davula geçecekti. Dile kolay yarım asırı bile aşan bir zaman dilimi yani 60 yıllık bir birliktelik. Dolayısıyla Charlie Watts'ın yerine geçmek kolay değildi ama Jordan da yıllar yılı Watts'ın rahleyi tedrisatından geçmişti. Böyle olunca da albümün davul kayıtlarında Steve Jordan yer alacaktı. Ancak albümde yer alan  "Live by the Sword" ve "Mess it Up" şarkılarında davulu gene Charlie Watts çalmış.  Hackney Diamonds'taki diğer parçaların tümünde ise davulda Jordan yer almış. 


 


Paul McCartney 



1960'larda İngiltere'den çıkan iki rock efsanesi Rolling Stones ve Beatles. Bu iki grubun ünü zaman, tarih, kuşak ve müzikal tarz ötesine varan popülerliktedir. Ancak bu iki grup aynı zamanda iki rakiptir. Yıllar sonra çıkan bu Rolling Stones albümünde Paul McCartney,   Rolling Stones'un albümünde konuk oluyor.  Üstelik bu konuk olma durumu da öyle uzun uzadıya planlanarak olmamış. 

Bu tarihi buluşmanın nasıl olduğuna gelince onu da Rolling Stones'un gitaristi Keith Richards, Guitar Player'a verdiği röportajda açıklamış. "Hackney Diamonds"albümünün prodüktörlüğünü üstlenen Andrew Watt aynı zamanda Paul McCartney ile de çalışıyormuş. Rolling Stones, albüm kayıtları üzerine stüdyoda çalışırken, Watt ile görüşmek için McCartney  gelir. Bu görüşmeden sonrada eski haleflerini de ziyaret edip, merhaba demek isteyen Beatles efsanesi stüdyo kapısında Richards'la karşılaşır.  "McCartney prodüktörümüz Andrew Watt ile bazı çalışmalar yapıyordu.  Tesadüfen buralardaydı ve bize de uğradı. " diye o günü anlatan Keith Richards kapıda karşılaştığı Paul Mc Cartney'e "Madem şu anda buradasın, bizimle bir parça çalmadan buradan gidemezsin." diyecekti. İşte o gün Paul McCartney, Rolling Stones'un "Bite My Head Off" bas gitarıyla kayda girecekti. 

Albümü ilk dinleyişimde bu parçayı dinledikten sonra, Paul McCartney'in konuk olduğu anları kaçırdığım için bir kez daha dinledim. Genel alışkanlıkla Paul McCartney'in vokal olarak konuk olacağını sanmıştım. Oysa albümde bu büyük usta bas gitarıyla konuk olmuştu. Bu parçadaki bas bölümleri can kulağı ile dinleyin derim. Paul McCartney'i bundan sonra hem Beatles hem de solo çalışmalarında bir kez daha dinleyeceğim, zira o bas bölümlerine biraz daha dikkat vereceğim. 

Rollins Stones sadece güzel bir albüm yapmakla kalmamış, konuk ettiği insanların müzikal önemlerini de göz önüne çıkartmış, hatta halefi olsa bile. 

"Hackney Diamonds"albümünde yer alan "Bite My Head Off" parçasını dikkatle dinleyin derim, bas gitarıyla Paul McCartney'in oluşturduğu güzelliğe bakın ve keyif alın. 



Elton John



Elton John da  "Live by the Sword" parçasında Rolling Stones albümüne konuk olmuş. Paul McCartney'de olduğu gibi o da enstrümancı yanıyla katkı vermiş. Elton John ile özdeşleşmiş  honky-tonk piyanosunu dinlemek öyle güzel ki, doyum olmuyor.  



Stevie Wonder


"I Just Called To Say I Love", "Part Time Lover" ve bir soul funk harikası olmasının ötesinde rock gitaristlerinin de tutkusu haline gelen "Superstition" gibi unutulmaz klasikleriyle tanıdığımız Stevie Wonder, aynı zamanda oldukça mahir bir tuşlu çalgılar ustası. O da Rolling Stones albümüne sesiyle değil, piyanosuyla konuk olmuş. 
Albümün kayıtları esnasında "Sweet Sounds of Heaven" parçasına sıra geldiğinde grubun aklına hemen Stevie Wonder gelmiş, zira bu gospel parçanın ruhunu verebilecek ismin ondan başkası olamayacağı konusunda hemfikir olmuşlar. 
Böylece Wonder kuyruklu piyano, keyboard ve moog 'u ile kayda katılmış ve ortaya böylesi muhteşem ve heyecan verici bir "Sweet Sounds of Heaven" çıkmış. 
 Kayıt aşamasında yaşadıklarını Mick Jagger,  "Stevie'nin gospel ruhunu yakalayan akorlarla çaldığı esnada biz de başka bir seviyeye taşınmıştık.” sözleriyle açıklıyor. 


Lady Gaga



“Sweet Sounds of Heaven”da katılımıyla boyut katan eleman sadece Stevie Wonder değil,  pop yıldızı Lady Gaga da buna ortaklık ediyor.  Onun da "Hackney Diamonds" albümüne konuk olması tıpkı Paul McCartney gibi. tesadüfen olmuş. Lady Gaga, Rolling Stones'un bitişiğindeki bir stüdyoda kayıt yapıyormuş. O sırada yan stüdyoda Stones'un kayıt yaptığını öğrenince bir merhaba demek için uğruyor ve sonrasında olan oluyor.   

“Sweet Sounds of Heaven”da  Stevie Wonder'ın katılımı ne kadar önemliyse Lady Gaga'nın inanılmaz vokali de bir o kadar önemli. İtiraf etmem gerekirse bu zamana kadar Lady Gaga'dan bir şarkı bile olsa dinlememişimdir ama bundan sonra  açığımı kapatmak niyetindeyim. 


Bill Wyman  



Basçı Bill Wyman,  Rolling Stones'un kuruluşundan 1992'ye kadar yer alan bir elemanıydı. Ailesiyle daha çok vakit geçirmek için gruptan ayrılsa da Rolling Stones'la bağı hiç kopmadı, onun için grubun resmi arşivcisi bile diyebiliriz.  "Hackney Diamonds" albümünde Wyman   "Live by the Sword" adlı parçada bas gitarıyla yer almakta.  



Matt Clifford



Rolling Stones'un 1989 tarihli "Steel Wheels" albümünde konuk olan klavyeci  Matt Clifford, aynı zamanda grubun turne klavyecilerinden. "Bridges to Babylon" , "A Bigger Bang" ve "Blue & Lonesome" albümlerine de katkıda bulundu . Rolling Stones'un son albümüne keyboardı ile katkı vererek konuk olan Clifford, aynı zamanda "Hackney Diamonds"ın  şarkı fikirleri üzerinde de Mick Jagger ile birlikte kafa yoran biriymiş. 



Andrew Watt



Rolling Stones'un bu muhteşem albümü ile ilgili yazılanları okurken Mick Jagger'ın verdiği bir röportajda, "Albüm için fikirleri ortaya çıkardık ve sonra Andrew Watt kıçımıza tekme vurarak bize bu kaydı yaptırdı" diyordu. Hem albümün müzikal heyecanı ve muhteşemliğini de göz önüne alarak kafamda bir Andrew Watt portresi oluşturmuştum ki sormayın gitsin hani. Sonrasında bu yazıyı hazırlarken adamın bir resmini bulayım dedim ve böyle bir adem çıktı. Açıkcası benim kafamda çizdiğim portreye hiç uymuyordu ama "Watt'ın hakkı Watt'a" demek zorundayız ve önünde şapka çıkartmadan edemiyoruz. 

 Andrew Watt,  son on yılda müzik dünyasının en önde gelen yapımcılarından biri.  Başlangıçta Post Malone, Miley Cyrus ve Justin Bieber gibi  isimlerle çalışarak adını pop dünyasında duyurdu. Son zamanlarda rock'a yönelen Watt, 2022'de Ozzy Osbourne ve Iggy Pop'un yapımcılığını üstlendi . Aynı zamanda Eddie Vedder'le de çalışıyor ve Pearl Jam'in yakında çıkacak albümünün yönetmenliğini yapıyor . 

"Hackney Diamonds" üzerinde çalışmak Watt için bir çocukluk hayalinin gerçekleşmesiymiş.  "Ben iflah olmaz bir Rolling Stones hayranıyım" diyen Andrew Watt, kayıtlar esnasında her gün ayrı bir Stones tişörtü giydiğini belirtmeden de edemiyordu. "Bu güne kadar gittiğim Rolling Stones konserlerini saysam onlar bile hatırlayamaz.  Stüdyodayken onlara 'Barikatın arkasından gelen bir tıfılın albümünüzü yapmasına izin verdiniz' derdim" diyerek kayıt aşamasını anlatan Watt, bir çok enstrümanı çalan biri ve albümde  geri vokallere de katkıda bulunmuş.


 


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder