Cumartesi gecesi Pazar'a bağlanmıştı ki Ankara'da bir müzisyen bar programını bitirdikten sonra öldürülmüş, Bu haberi ve ölen müzisyenin Onur Şener olduğunu Haluk Levent'in twitinden öğrenecektim.
Bir müzisyen istek parçayı çalmadı diye öldürülüyor. Olacak şey mi ? Oluyor işte. Bir pavyon kültürüdür almış başını gidiyor. Peçeteye şarkı isteği yaz gönder... sonra da istediğin parça çalınmayınca öldür. Yuh olsun yuh be!
Onur Şener bir müzisyendi. Hem de iyi bir müzisyen. 2015 yılında "Sel Suyu" ismiyle çıkan beş şarkılık bir EP çıkarmıştı. "Hayatımın sonunda kadar müzik yapmak istiyorum. Müzik benim için bir tutku" diyecek kadar da bu yola baş koymuş biriydi.
Daha fazla bir şey yazmayacağım. Eğer devam edersem çok ağır şeyler söyleyebilirim. Burada kesiyorum.
Onur Şener iyi bir baba ve müzisyendi. Ailesine sabırlar diliyorum, mekanı cennet olsun.
Yazıyı burada noktalıyorum ve çok değerli dostum Dadal Günce'nin yazdığı yazıya yer veriyorum:
Onur'u tanımıyordum, tanışma şansımız olmadı.
Tanışsak büyük ihtimalle çabuk kaynaşırdık, önce mekân muhabbeti, sonra daha teknik konular. "Ne çaldın, kimlerle çaldın, şunu tanıyor musun, alet edevat amfi, gitar..." Belki biraz da benden kaynaklı "bizim zamanımızda..." muhabbeti.
"Muhakkak görüşelim" diye ayrılıp uzun süre karşılaşmamak, karşılaşınca bir gün önce ayrılmış gibi yapmak. Hepsi kuru bir varsayım olarak kaldı, kalacak maalesef.
Şiddetin en tepeden aşağıya sürekli ve tahammüden üflendiği bu çağda onun nasibine bu aşağılık adamlarla karşılaşmak düştü. Çok üzgünüm.
Bir yakını olarak sizlere ve herkese teşekkür ediyorum Onur'u andığınız için. Hiçbir zaman unutmamalı ve unutturmamaliyiz. Ve bundan sonrasında ne kadınlar , ne hekimlerimiz ne de müzisyenlerimiz bir daha hunharca öldürülmesinler.
YanıtlaSil