1976 yılında dinlediğim bir Pink Floyd albümünde belki de ilk kez olayın mutfağına yani kumansa masasına girecektim. Böylece Alan Parsons ile tanışacaktım ama bu yanlış bir tanışmaydı. Aşağıda o öyküyü okuyacaksınız.
1970 tarihli Pink Floyd albümü"Atom Heart Mother"
Albümle aynı adı taşıyan ve uzunçaların bir yüzünü kaplayan parça akıl almaz orkestrasyonu ve değişen müzikal yapısıyla elbet öne çıkar ama albümün diğer yüzü de dahil tüm parçalarıyla bir bütünü oluşturan sevgi yumağıdır benim için. "Atom Heart Mother" albümünün sonuna rast gelen ve 4 bölümden oluşan 13 dakikalık yapıt ise hem bir başka müzik insanıyla tanışmamı sağlamıştır hem de müzik dinleyicisi olarak ufkumu açmıştır. Nasıl mı ? Durun hele bir dinleyin.
Bu albümü dinlediğim ilk zamanlarda 15 yaşında falandım ve o dönemin alışkanlığı olarak dikkatimiz hep gruba yönelikti... hatta bu ülkemizin geneline bakıldığı zaman bütün dikkat vokali yapana odaklanırdı. Rock dinliyor olmamız (ya da tanışmamız diyelim) bizim ilgimizi gruba yöneltmeye başlamıştı. İşte bu sıralarda "Atom Heart Mother"ın sonunda yer alan "Alan's Psychedelic Breakfast" parçasındaki efektler beni fena halde etkisi altına almıştı. Öyle ki evdeki Grundig marka makaralı teyple tabak çanak , bardağa su doldurma seslerini kaydederek bu işi taklit etmeye bile başlamıştım. Bu keşifin ardından bir başka keşif daha gelecek ve bu parçanın Alan isimli bir adamın kahvaltısı olduğunu anlayacaktım.
Sonraları bu plağın orijinal İngiliz baskısında yazan isimler arasında Alan ismini görecektim. O günlerde Türkiye'de çıkan plaklarda grubun elemanları bile yazmazken yabancı plaklarda bir tomar ismin yazılmasına bir anlam veremezdim ve işte bu orijinal plakta o kahvaltının sahibi Alan'ı bulmam bunun bir anlamı olduğunu anlamama neden olacaktı. Alan Parson isminin yanında engineer yazıyordu ve bu efektlerin ona ait olduğunu anlayacaktım. İşte Alan Parsons ile tanışmam böyle olacaktı ve daha sonarsında da Alan Parsons Project albümleriyle onu görecektik.
Alan Parsons ile tanışmam Pink Floyd'un "Atom Heart Mother" albümünün finalinde yer alan "Alan's Psychedelic Breakfast" parçasıyla olacaktı ama bu da yanlış bir tanışmaydı ve bunu yıllar sonra anlayacaktım. Oradaki Saykodelik Kahvaltı'nın "Alan"ı Alan Parsons değil, Alan Styles imiş. Nasıl mı? Bunun için de Wikipedia'ya kulak verelim: "Son parça, " Alan's Psychedelic Breakfast ", her biri kendi tanımlayıcı başlığına sahip üç bölüme ayrılmıştır ve bunlara, o zamanlar yol arkadaşı Alan Styles'ın kahvaltı hazırlama, tartışma ve yemek yeme diyalogları ve ses efektleri eşlik eder. Parça için fikir, Waters'ın, Mason'un mutfağında kaydettiği ses efektlerini ve diyalogları EMI'de kaydedilmiş müzik parçalarıyla birleştiren, damlayan bir musluğun ritmiyle deneyler yapmasıyla ortaya çıktı."
İşte böyle bir yanlış anlamayla kahvaltının sahibinin Alan Parsons sanarak yanılgıyı yıllarca taşıyacaktım ama bir plağın ardındaki kumanda masasında çalışanlarla tanışmam da böyle olacaktı. Alan Styles ile Alan Parsons'u karıştırmıştım karıştırmasına ama o Pink Floyd albümlerinin kumanda masasında yer alan ses mühendisi Alan Parsons'un önemini anlamakla kalmayacak daha sonra çıkan Alan Parsons Project albümleriyle de yeni güzelliklere yelken açacaktım.
Bu ay çıkan Alan Parsons albümünü dinlerken yıllar önceki bu ilk tanışmam aklıma geliverdi yazdım. Alan Parsons'un "From The New World" albümünü şimdi dinlemekteyim, benim hoşuma gitti bakalım bir ara bir kaç satır da onun için yazarım.
*
Bu arada Alan Styles'ın bir resmini de aşağıda sizlere sunayım.
Adamımız Alan Styles yani o kahvaltının sahibi bu fotografta en soldaki. Alan Styles, uzun yıllar Pink Floyd'un ana roadie'lerinden biriymiş. Ortada bulunan kişi ise Peter Watts, o da Alan gibi grubun konser turnelerinde görev yapanlardan biri. “Speak to Me” ve “Brain Damage”parçalarında duyulan, çılgın kahkahalar ona aitmiş. Resmin en sağında kalan isim ise elbetteki Roger Waters ve takvimler 1970 yılını gösteriyor.
Pink Floyd bir efsane ve bu da kolay olan bir şey değil. Gruba değen herkes müziğinin içinde bir parça oluyor.
Aptulika
Selam.
YanıtlaSilKahvaltı için teşekkürler. Ben de yıllarca bu "Alan" aldanmasını taşıyanlardanım.
Alan Styles içeren bir fotoğraf da ben eklemek isterim:
https://i.pinimg.com/originals/5c/96/6b/5c966bd8041dba11a083480a07e3f480.jpg
Syd Barret'ın şu meşhur cadde fotoğraflarında ortamda o da varmış. Fotoğraflardan anladığımız kadarıyla Barret'ın konağa taşındığı gün, eşyaların taşınmasında destek oluyor.
Syd Barret'ın Madcap Laughs albüm kapağının içeriğinde bulunan çizgili zeminli odanın bulunduğu motel "Wetherby Mansion"'ın sokağıdır burası.
Bilgilere göre, odanın zeminini kendisi kazıyıp yeniden çizgili şeritler halinde boyamıştır.
Kapak: https://img.cdandlp.com/2019/05/imgL/119533076.jpg
Durum: https://www.neptunepinkfloyd.co.uk/wp-content/uploads/2021/02/Syd-Barrett-Madcap-Laughs-30.jpg
İngiltere'nin bir güzelliği de mekanların on değil yüz yıllarca aynı kalabilmesidir.
Bu fotoğrafların çekildiği tam noktanın şimdiki halini merak edip kısa bir Google sokak görünümü ile bulabildim.
Şu fotoğrafta durdukları yerden anlaşıldığı üzere:
https://byronsmuse.files.wordpress.com/2015/01/syd-75.jpg
Bulundukları nokta tam da şurası olsa gerek:
https://www.google.com/maps/place/Wetherby+Mansions,+London+SW5+9BJ,+Birle%C5%9Fik+Krall%C4%B1k/@51.4898363,-0.1914367,3a,50.5y,102.83h,87.64t/data=!3m6!1e1!3m4!1s7FGTLmDC8pjofQn2Otx5fQ!2e0!7i16384!8i8192!4m5!3m4!1s0x48760f8bcadfe9f9:0x69140b63b920b0c1!8m2!3d51.4898588!4d-0.1910814
Kaldığı oda ile ilgili başka fotoğraflar ve küçük bir inceleme içeren bir İngiliz kaynaklı bir makaleyi de ilgilenenler kısa bir araştırma ile bulabilir.
Teşekkürlerimle.