Sayfalar

23 Mayıs 2020 Cumartesi

Hafta Sonu Blues Perişan Kütüphanesi'ne Katkı 145


Christian Lax
 "Velodrom Sincapları"
Çeviri: İbrahim Yılmaz
Zebraska Yayınevi
 (2018)



Dostlarım  Kara Murat  &  Rasim Murat’a …


Aptul abi, usulca masanın üzerine bıraktı, büyük boy kalın kapak, kuşe kağıda baskılı çizgi romanı. Uzaktan “Velodrom” u okuyordum ki o an bombanın kucağımda olduğunu anlamamış, bunun Blues Perişan’a  uzun bir aradan sonra bir yazı olacağını da tahmin etmemiştim, ama öyle oldu. Bu bende ki bisiklet sevdası
Sanırım 2013 yılının temmuz ayının en  sıcak yaz günlerinden biri, köyümüzün denize nazır çay bahçesinin  öğleden sonraki sakin saatleri, herkes akşam yoğunluğu için dinlenme, güç toplama peşinde, işletmeci dostum Murat’ın da miskinlik saatleri. İyi bir belgesel izleyicisi olduğunu bilirim boşluklarını değerlendirmede ama bu defa başka bir şey seyrediyor, yaklaşıp bakıyorum usulca  bir yandan da laflarken, gözüm ve kulağım da kayıyor, hem spikere, hem de ekrana. Bir grup bisikletçi topluca sürüyorlar, özel bir atraksiyon yok, fakat geçilen coğrafya ve çekimler harika, spikerlerin sohbeti ondan da öte, tabi tırmanış etapları ya da son düzlük sprintlerinde heyecan olağanüstü… 
İşte bu bisiklet ( izleme ) sevdasına sanırım böyle bir günde başlamış olabilirim.  Ancak  yayınların tüm diğer sporlardan çok daha kaliteli bir spiker kadrosuna sahip oluşu büyük şanstı. En acayip olanı da uzun izleme sürelerine sahip olunmasına rağmen keyifle izlenebiliyor olması,  hem kültürü anlama, hem sporun detaylarını kavrama, özellikle de aynı fiziksel yapılara sahip ve benzer renk  üniformalı yüzün üzerinden adam içinde sporcuları ayırabilme yetisi  ve daha ötesi olaya ilginçlik katıyordu…
Lafı uzatmayalım, Yıl 2013 izlediğimiz yarış bisikletin kabesi  Fransa Turu (Tour de France)’nun 100. Ekspedisyonu.  ( Kısa bilgi : 2013 Fransa Bisiklet Turu, yarışın  100. düzenlenişidir. 30 Haziran'da Fransa'ya bağlı Korsika adasında başlamış, 21 Temmuz'da Şanzelize Caddesi'nde sona ermiştir. Tur toplamda 21 etap yarışından oluşmuş, genel klasmanı Chris Froome (Team Sky) kazanmış,  Nairo Quintana (Movistar Team) ikinci ve Team Katusha bisikletçisi Joaquim Rodríguez üçüncü bitirmiştir. )
Bu yayınlarda Eurosport’tan üç ismin sayesinde ki analım,  Caner Eler, Sarper Günsal ve Berkem Ceylan’ı , Onların anlatımlarından  günler ve uzun saatler boyu dinlediğimiz hikayelerle bisikletin özellikle Avrupa’da ve yine özellikle  Belçika , Hollanda ( Bu bölgenin klasikleri yani tek günlük yarışları efsanedir )  Almanya , İspanya , İtalya ve Fransa’da ne kadar köklü bir geçmiş ve kültüre sahip olduğunu, bir spor ötesi tutku olduğunu, bisikletçilerin zaman zaman kült futbol yıldızlarından daha popüler olabildiklerini ve kendi içinden büyük kahramanlar çıkarabildiklerini de öğreniyoruz. Ha bu arada, geçilen coğrafyaların harikulade güzellikleri yanı sıra, kültürel, tarih, gastronomik detaylarının verilmesi, zaman zaman yarışları izlemek yerine spikerleri dinlemek üzere saatler geçirmemize etken olmuştur. 
Bu sayede tanıdık efsane Eddy Merckx’i,  Tom Boonen‘i, Sir  Bradley Wiggins ‘i , bisikletin üstünde dans eden Contador’u , Messian Köpekbalığı lakaplı Nibali’yi , güçlü ve karizmatik Peter Sagan’ı , tilki gibi kurnaz Cavendish’i , efsane şampiyon Chris Froome’u ve nicelerini … Şüphesiz Lens Armstrong’u ve kirli doping hikayelerini de … 
Spora kültür olarak bakmak, hakkında okumak, kahramanlarının ve hikayelerinin peşinde koşmak da  oldum olası sevdiğim konulardır . Neticede bu yönlerimi bilen Aptul kucağıma “Veledrom Sincapları"nı bırakmıştı. Hele ki Corona Pandemisi nedeniyle tüm dünyada bisiklet yarışlarının da iptal edildiği ve tam da onu çokça özlediğim bu dönemde rast gelmesi ayrı bir manidar oldu doğrusu. 

Hikaye 1940 – 1945 arası  İkinci Dünya Savaşı'nın en derin etkilerinin altındaki şehirlerde biri olan Paris’de geçer. Gerçek hikayeler, gerçek kahramanlar ve büyük bir trajedinin odak noktasında ki efsane bir velodrom (Eğimli bir piste sahip olan bisiklet yarış mekanı ve arenası – Türkiye’de bir tek Konya’da vardı ve kapatıldı ! )  olan Vel d’ Hiv  ‘de …  Biri efsane bir bisikletçi figürü olarak  hayali kahramanımız Sam  ve onun gölgesinde olmak yerine kendi ayakları üzerinde dikilmeyi tercih eden , engelli ama yılmaz direnişçi küçük kardeşi Eddie  …
İkinci Dünya Savaşı'nın en hararetli günleri, Hitler orduları Paris’i işgal etmiş ve işgal altındaki her yerde olduğu gibi hem işgalcilerin yardakçıları hem de işgale karşı direnişçilerin mücadelesini bu çizgi kitap bisiklet hikayesi üzerinden mükemmel aktarıyor .  Kitabın odağında büyük ve güçlü yarışçı Sam’ın yarışları olup , her kazandığı yarışın halka verdiği moral, kardeşi Eddie’nin direnişi duyuran örgütleyen gazetelerde yazıları ve aile arası ilişkiler , Paris ve Vel d’hiv   … 
Albert Richter-veldhiv

Savaşın korkunçluğu aslında kitabın bilinçaltımıza salmak istediği  belkide en önemli şey.  Hitler’in Nazi ordularının tüm Avrupa'yı işgal ettiği ve insanlık dışı soykırımlara ve acılara şahitlik edilen bu dönemde ki tarihi olaylara da kitap not düşmekte. Bunlardan birisi dönemin en büyük ve güçlü yarışçılarından olan ( Bu yarışçılara Velodrom Sincapları denir ve kitap da oradan adını alır. ) Alman olmasına rağmen, Nazi rejimine direnen bu nedenle de Gestapo tarafından öldürülen efsane bisikletçi Albert Richter’in anısına da satır aralarında rastlıyoruz.  Ve kitabın en acıklı olayı ve  vurgu hikayesi, aslında çok üzerinde durulmasa da derinde izlerini hissetten tarihi soykırım olayına da dokunuyor olması.  Yani 14.000 yahudi kadın erkek çocuğun  toplama kamplarına gönderilmek üzere toplandığı ve hapsedildikleri  Vel d’hiv  baskını … 
16 Temmuz 1942'de binlerce Yahudi Paris bisiklet stadyumu Vél d Hiverde toplandı

Hikayenin tarihini’de kısaca not düşelim : İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransa’yı yöneten Nazi işbirlikçisi Vichy rejimi ile Naziler arasında 1942 yılının Mayıs ve Haziran aylarında Fransa’da yaşayan Yahudilerin toplanması kararı alındı ve Fransız polisi, 15-16 Temmuz günleri 4 bin 500 kişilik bir güçle Paris ve banliyösünde yaşayan 13 bin 152 Yahudiyi apar topar ev ve işyerlerinden alarak ilk aşamada kış velodromu olarak kullanılan “Veledrome d’Hiver”’ yerleştirdi , bu yüzdendir ki bu operasyon da  velodromun kısaltılmış isminden esinlenilip “Vel d’Hiv Baskını” olarak anılır. Tutuklular daha sonra  Fransa içinde “hazırlanmış” toplama kamplarına yerleştirdi ve oradan da malum kamplara gönderildiler  .  Sadece 1942 yılında Fransa’dan Polonya'daki Auschwitz imha kampına 42 bin Yahudi gönderildi. Bunlardan sadece 811’i savaş sonunda Fransa’ya geri dönebildi.
vlodrome-dhiver-HEYKEL-1993

Bilirsiniz bazen bir  kitap, bir film, bir makale ya da bir şarkı sizi alır, bambaşka şeylerin içine çekebilir. Bu da öyle oldu ve ben de ana odağıma Vel d’hiv  velodromu  ve baskınını aldım, araştırınca  yukarıdaki  acı dolu tarihi hikayeye ulaştım. Sonra  velodromun  1959 da artık işe yaramaz ve eski diye yıkılışına, bugün bulunduğu yerde ki sokağın köşesinde köşede, katledilmiş Yahudi’leri temsilen tarihi bir heykel olduğuna. Ve biraz daha araştırınca  tam da bu olayı anlatan ve her ikisi de 2010 yılı yapımı olup ortalamanın üzerinde başarılı olan iki sinema filmine ulaştım ve izledim. The Round Up  ve  Sarah’s Key … İzlemenizi öneririm . 

https://tr.qwe.wiki/wiki/The_Round_Up_(2010_film)

https://tr.qwe.wiki/wiki/Sarah%27s_Key

Yine kurcalayınca edebiyatçıların da bisikleti sevdiklerine, örneğin  Hemigway’in de  Fransa’da bisiklet yarışları izlediği ve yazmaya çalıştığına . Ve tabi bisiklet tutkunu  müzisyenlere kadar geldi şüphesiz ipin ucu.  Örneğin  o dönemler her velodromun bir kraliçesi olduğunu ve Vel d’Hiv’in de  Amerikalı – Fransız Irene Hilda olduğunu öğrendik , ve tabi hemen bulup dinledik .



Yine sevdiğimiz ve daha yakinen bildiğimiz müzisyenlerden biri olan Talking Heads ‘den David Byrne ‘in büyük bir bisiklet tutkunu olduğunu ve  2010 yılında çıkardığı kitabı Bicycle Diaries ‘da  dünyanın her tarafında yaptığı sürüşlerini ve bunlara dair gözlem ve anılarını paylaştığını görüyoruz .

https://www.pandora.com.tr/kitap/bicycle-diaries/294946

Yine Rush’un davulcusu Neil Peart  ‘ın da  bisiklet tecrübelerini 1996 yılında The Masked Rider: Cycling adıyla kitaplaştırdığını görüyoruz .  Peart burada Batı Afrika'da 1988'de Kamerun'da bir ay süren bisiklet turunu ayrıntılarıyla anlatıyor . 

https://en.wikipedia.org/wiki/The_Masked_Rider:_Cycling_in_West_Africa

Ve yine   Elektronik müziğin ilham verici gruplarından ve geçtiğimiz günlerde  kurucu ortağı Florian Schneider, 73 yaşında kaybeden  Kraftwerk’den   Ralf Hutter  ‘un da iflah olmaz bir bisiklet tutkunu olduğunu görüyoruz . Hatta 80'lerin başında Hutter neredeyse kafatasını kırdığı ölümcül bir bisiklet kazası geçirdi. Ameliyattan kurtulduktan sonra, mümkün olan ilk  anda tutkusunu sürdürdü . Grubun 2003 ‘de  Tour de France Film Müzikleri albüm çıkardığını görüyoruz . 


Uzun lafın kısası şu ki 70 sayfalık bir çizgi roman ya da kısa bir kitap sizi alıp bambaşka diyarlara götürebilir .  Bu yüzden okumak sizden kaçmaya uzaklaşmaya çalışsa da siz onu kovalamaya devam edin . 

Geronimo Yalnizkartal
Corona Günlerinde İstanbul  - 22 Mayıs 2020



Editörün Notu: Bu kitap 2018'de çıkmasına rağmen şu anda piyasada yok. Dileriz yayınevi ikinci baskısını yapar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder