Şu anda bir blog değil de dergi çıkartıyor olsaydık, demek geliyor içimden. Böyle diyorum ama sanki dergiler satıyormuş gibi. Neyse keyfimi bozmayın işte... Eski zamanlarda (evvel zaman içinde) bir dergi çıkartıyor olsaydım hayaliyle kendi efsane kadromu bir araya topluyorum.
İşte yazılarını okumak istediğim bir isim... Sinan Doyan. Bu hafta, kendisini arayıp,
"Sinan blog'da senin yazılarını görmek isterim. Zira ben Türkiye ile ilgili (eski gruplar veya yeni) pek bir şey yazmıyorum açıkcası yazmak da içimden gelmiyor, senin bakışının blues perişan blog'da olmasını isterim. Yazar mısın. Selamlar."
dedim.
Sağolsun yazarım dedi ve bana,
"Zira geçtiğimiz sene TRİP Dergisi için yazdığım ama yayınlanmadan derginin kapanmasıyla açıkta kalan bir yazımı senin blog'ta değerlendiririz, ne dersin?"
dedi ve yazıya bir baktım. Aman aman bir tarihsel kesit. 1989 yılındaki efsane bir konseri yazmış. Okurken o günleri tekrar yaşadım.
Sadece 30 yıl önceki bir konserin yazısı değil, anektodları, detayları, arşivsel fotoğrafları ve konserin ses kayıtlarıyla keyifli bir yazı ile Sinan Doyan farkı Blues Perişan'a geliyor.
Kısaca Sinan Doyan yazılarıyla bundan sonra Blues Perişan'da.
Sinan'ın ilk yazısı bu Perşembe, Blues Perişan'da !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder