Sayfalar

24 Mayıs 2019 Cuma

Karınca Adımı


Bazı anlar gelir ve hiç bir şey yapmak içinizden gelmez. Buna sebep de ilgilenen olmamasıdır ve yaptığınız hiç bir yere ulaşmaz, ses getirmez. Kendi adıma söylemek gerekirse ilgisizlikten şikayet edecek halim yok, sağolsun insanlar hala takip ediyor. Ancak ürettiklerimi, yazıp, çizdiklerimi sunma kanallarında ara sıra tıkanıklıklar oluyor. Kimi zaman görüntüde pürüz, seste cızırtı olabiliyor vesaire. Bu blog sanki yetmiyor gibi geliyor (sevgili blogspot beyzade ile bir çok şeyi halledemedik ya o da başka bir şey hani). Sosyal medya falan işleri kolaylaştırdı deniliyor ama çok şey yetersiz geliyor hala. Vurduğun yerden ses geliyor ama çok ve sık bağırman gerekiyor. Hani o etkinlik yaptığında duyurma işi de bana biraz esnaf lokantasının ya da kebapçınını önünde müşteri çağırmak için dükkanın önünde bağırırlar ya ona benzer gibi geliyor çoğu zaman. Sözün özü her sabah yeni bir şey yapmak için kalkıyorum ama bazılarını ertele, ertelemediklerinin de çığırtkanlığını yap dur... Bir arpa boyu misali, karınca adımlarında kalmak. Yani ne yazmak ne çizmek geliyor insanın içinden. İyi ki kitap okuyorum, o da olmasa bir ot misali olacağım. Ha bir de "Görme Biçimleri" var ki imdada yetişti hani. Müzik dinleme azalsa da bol bol resim izliyor ve okuyorum. 
Gene olan oldu ve blog yazılarını boşladım. Aslında her gün bir yazı tasarlıyorum ama her şey karınca misali gibi geliyor ve kalemi kağıdı bırakıyorum.

İşte bu ruh halindeyken dün öğleden sonra bir telefon gelmesiyle işin rengi değişti. Arayan Tünay (Akdeniz) Abi'ydi. 
"Aptül, ben internete çok sık bakamıyorum. Bugün benimle ilgili   internette çıkan haberleri tararken, senin blog'da çıkan yazıyı daha yeni gördüm. Hem sana hem de yazıyı yazan Bülent Seyitdanlıoğlu'na teşekkür ederim."
Diyordu telefonda ve ekliyordu Tünay Abi,
"Bu arada blog'a da baktım, bayağı dolu dolu hani."

İşte bu sözleri duymak yok mu? İnsanın karınca adımını dev adımına döndürüyor. 

Telefon konuşmamızı bitirdikten sonra Facebook'ta Tünay Abi'nin profilinde şu sözleri bulacaktım:  
"Bu gün Nette kendimle ilgili arama yaptığımda buldum. Zamanı geçmiş ama benim için önemli. Paylaşmak istedim.
37 yıllık dostum Sevgili Apdülkadir ELÇİOĞLU (Aptülika ) na ve Sevgili Bülent SETİYDANLIOĞLU na sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum,"

Ve bundan güzel bir şey olamazdı benim için. 

Tünay Abi, 1982'den itibaren beni ne gruplarla tanıştırmıştı. Öyle çok emeği vardır ki üzerimde, o borç kolay ödenmez. İşte o Tünay Abi şimdi de benim karınca adımlarıma hız verdi. Karınca marınca ama yazacağız ve çizeceğiz demek ki. 
Bir kez daha teşekkürler Tünay Abi. 

Aptulika





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder