Sayfalar

8 Eylül 2018 Cumartesi

Hafta Sonu Blues Perişan Kütüphanesi'ne Katkı 78


İlber Ortaylı
"Türkiye'nin Yakın Tarihi"


 Tarih konusuna en meraklı olduğumuz dönemi yaşıyoruz, yaşamasına ama bir o kadar da masallar alemindeyiz. Değil öyle yüzyıl, daha şunun şurasında yaşadığımız beş yıl öncesi bile hatırlanmaz hale geliyor, her kafadan başka başka anlatılıyor. Ortaya bir curcuna çıkıyor ve biz buna tarih diyoruz. 
Televizyon dizilerinden tartışma programlarına, komplo teorilerinden politik nutuklara kadar her yerde tarih eğilip, bükülüp meşrebimize göre senaryolaşıyor. Toplumsal hafızasızlığımız da buna eklenince al sana 32 kısım, tekmili birden efsaneler, destanlar. 
 İlber Ortaylı'nın bu kitabını gördüğümde elbetteki yukarda yazdığım durumlarla karşılaşmayacağımı biliyordum ama televizyondaki popülerliğinden dolayı ilk anda biraz uzak duracaktım.  Merak işte ilk sayfayı çevirir çevirmez gidiverdim. Açıkcası Ortaylı'yı kitapta okumak, televizyoda dinlemekten daha keyifliymiş. 
Kitabın adına bakıp, tuğla gibi bir şey sanıp, irkilmeyin. Ben okurken niye bu kadar az sayfa diye düşündüm. Her bir tarihsel kesit rahat anlaşılabilir ve kısa ama öz biçimde anlatılmış.  
İlber Ortaylı tarihi bir bilim olarak ele alıp, sunuyor. Taraf tutarak ya da bugünün politikalarına göre geçmişi şekillendirmeye çalışarak yapılan bir tarihçilik değil bu. Tarih dediysek sadece politikalar, savaşlar değil kültür ve sanat, anayasalar, eğitim gibi başlıklarla sunulan tarihimiz de var bu yapıtta.  Kitap bittiğinde de "Oh artık yakın tarihimizi yuttum" demiyorsunuz. Sizde merak uyandırıyor ve başka kaynaklara da bakma isteğiniz artıyor.  Televizyonda, konferanslarda dinlemek güzel ama okumak daha da güzel. 

Aptulika



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder