Sayfalar

16 Ekim 2015 Cuma

Blues Perişan Kütüphanesi'ne Katkı 25




Geronimo Yalnız 
Kartal'dan bu hafta 
yeni bir yazı var. 
Yazının ilk 
bölümünü yayınlıyoruz.









Yeniden Jimi Hendrix’i keşfetmek  -  1
Rock müzik tutkusunun bulaştığı  her insan için olmazsa olmaz,  belki de  ilk beş isim ya da gruptan birinin adı sanırım  yüzde doksandokuz  Jimi Hendrix’dir .  Olabilir değilse de mutlaka  olmalıdır ...
Kitabı okurken aklıma, 90’lı yılların başı geldi . Beyazıt’dan doğan o efsane fanzin Rock Dünyası , Süleyman , Fahri  ve biz ... En çok ilgi gören sayılardan biri de Jimi Hendrix’e aitti.   O dönem  bilgiye ulaşmak pek öyle kolay değildi , hele bir de  Müslüman mahallesinin salyangozcu  iseniz .  Hiç unutmam Fahri’nin ( Başoğlu) fotokopisini çektirip ciltlettiği  “Encyclopedia Of Rock“ gözlerimizin faltaşı gibi açılmasına sebep olmuştu .  Kimi plak kapaklarının içinde yazan biyografik bilgiler ,  Stüdyo İmge  gibi  önemli dergiler  bilgi kaynaklarının bir elin parmaklarını geçmeyenleriydi .  Ve tabi en önemli bilgi kaynaklarından biri de  bu sayfaların yazarı  Aptulika’nın Hıbır’daki efsane köşesiydi . Bu gibi dar ama kıymetli kaynaklardan okuyor öğreniyorduk rock kültürünü, dünyasını . Çünkü benim için okunmadan öğrenmeden , araştırılmadan , hikayesi bilinmeden dinlenen müzik çok birşey ifade etmiyordu açıkçası .
Jimi Hendrix : Sıfırdan Başlamak – Benim Hikayem isimli  kitabı okurken de aklıma o eski günler geldi . Tabi günümüzün o eski günlerle alakası yok , şimdi yüce(!) google ya da sonsuz bilgi kaynağı  wikipedia ,  youtube gibi kaynaklar ile iki tıkla  biyografiye ,  bir tıkla  albümlere , biraz kastırınca  tüm albümleri beleş indirmeye , yine iki tıkla  tüm görsel konser vb kayıtları izleme imkanınız var . Var ama işte o eksi heyecan yok şimdilerde de maalesef .
Bu yüzden kitabı alıp aynı gün dörtte üçünü  bitirdiğimde aslında aldığım tat,  o eski günlerin tadıydı .  Hatta  kitabın her satırında  Jimi’yi  unutmuş olduğumu ve sayfalar arasında kayboldukça Jimi’yi yeniden tanımaya başladığımı hissettim , hatta ilk heyecana benzer bir duyguya kapıldığımı bile söyleyebilirim. Hatta  ilk albümü  Are you Experince ‘ın yapım aşamasını ve şarkıların tek tek analizini ondan dinleyince  kalktım plak dolabımı  açtım .  Ve de ne göreyim elime gelen albüm oydu .  Oturdum ve  plaktan birkez daha dinledim albümü .  Ve  “Wind Cries Mary”   ‘nin ne kadar da acayip,  ne kadar da  melankolik ve  ne kadar da harika bir parça olduğunu keşfetmiş oldum .  Oysaki biz  Hey Joe, Purple Haze ve  Foxy Lady ‘nin hastası değil miydik ?
Kitaba dönecek olursak  , Jimi’nin ağzından çıkan ,  kenarda köşede yazdıklarından , hayran mektuplarına , aile mektuplarından  , günlüklerden , konserde söylediklerine ve şarkılarının sözlerine kadar  tamamı ondan çıkmış cümleler belli bir sırada kitaba girmiş ve  kronolojik bir şekilde yerleştirilmiş  ve bu kitap ortaya çıkmış ... 
Jimi Hendrix’i okur ya da dinlerken sanki basit bir adam , herşeyi kolay ve düz ifade eden bir kişi  gibi algılayabilirsiniz .  Basit derken , sizden bizden biri anlamında söylüyorum . Ama satır aralarına daldığınızda  , okuyan , dinleyen , izleyen  yani muziğe ve yaşama kafa yoran bir adam olduğunu net anlıyorsunuz . Muzik dışında tabi , yoksa muzikal olarak bir dahi olduğu yansınamaz .  Üç sene içinde  kanırta kanırta  dünyanın en büyük grubuna dönüşen bir  üçlü’den bahsediyoruz ki dönemde  Beatles, Stones ,  Pink Floyd , Bob Dylan vb birçok adam aşık atarken. Cream’e herkes taparken “ Eric ( Clapton ) is God!”  yazıları sokakları süslerken . Bu  Yarım kan kızılderili , siyah afrikalı  Seattle ‘lı  çocuk , Amerikan Hava birliğinden ayağını kırıp kurtulunca beş parasız ve elinde gitarı ile  çıktığı mucadelede  Animals’dan Chas Chandler ‘ın tavsiyesi ile  İngiltereye gelip  rock muzik tarihine silinmeyecek ve onu yeniden yazacak kadar etkili bir imza atıyor . Bugün halen eline elktro gitar – hele ki Fender  -   alan her gitaristin aklına ilk düşen şey  Hendrix gibi  , ya da Hendrix’den birşey çalmak  hiç şüphesiz . 
Kitaptan  bazı satırların altını çizdim  , bu çizittirdiklerim bence önemli olanlardı .  Öncelikle  çok net ve rahat bir adam bu Hendrix , her konuda çok açık ve de net .  Alıntıların içinde  dönemin muzisyenleri hakkındaki yorumları çok hoşuma gitti . Ayrıca  yaşama , sosyal hayata , dayatmalara ,  uyuşturuculara , kadınlara ,  albümdeki her şarkının hikayesine ,  ailesine ,  hippilere ,  Kara Panter’lere kadar birçok şeye  dokunduruyor ve hatta ölüme ...
Size  bu büyük adamın ağzından bazı  ufak tefek alıntılar paylaşmak isterim

Muziğe Başlamak ve Ustaları :  Folk bluesa tapıyor  .  Elmore James, Howlin Wolf, Muddy Waters  , Robert Johnson ‘ı çok seviyor . Albert King ve Albert Colins’i ve tarzlarını çok seviyor .
“Nashville’de  her türlü muzik çaldım , burada herkes gitar çalmayı bilir, iyi çalmayı burada öğrendim . Hatta  şarkı söylemeyi bile .”
“Herşeyi dinlerim . Ritchie Valens , Eddie Cohran ve Summertime Blues ,  Bob Dylan ve Brian Jones’dan etkilendiğim de söylenebilir .  Bach’ dan Beatles’a varıncaya dek . Bunca farklı dinlemeden sonra nereye doğru gidersin ... Ben onlardan birşey almak ve onlar gibi olmak için dinlemedim onları ...”
“Bebeklikteki gibi tek şey bilir ve büyüyünceye kadar onu emersin , sorada daha fazla düşünmezsin . Her şeyi araştırıp kendi fikirlerini üretmelisin . Fazla araştırıp yeterince yapmamak insanı fırıldak gibi döndürür ! “
İlk Grup:  1966 da Randy California ile kuruyor . ( İsmini Jimmy James yapıyor , grubun ismi de Blue Flames)
23 Eylül 1966  : Kritik Tarih . Çünkü efsane burada başlıyor , adını JIMI olarak değiştiren Hendrix İngiltereye ayak basıyor . 
Grubun kuruluşu ve  strateji:  “Noel Redding  rock muzikten hoşlanıyor , ben blues seviyor ve çalıyorum , Mitch Mitchell bir caz bağımlısıdır . “
“Kategorize edilmek istemiyoruz . Benim muziğim  pop değil , benim müziğim BEN ... Kendi kişisel soundumuzu yaratmaya  çalışıyoruz , kendi muziğimizi ve kendi kişisel varlığımızı . Kendi kişisel tarihimizle , ne olduğumuzla ilgliyiz , gerçekten derin temellerden süzülen bir olgu , hayallerin geldiği yer gibi . Çok ilkel bir düşünce biçimi !  İşte adımızı bu yüzden EXPERIENCE koydum , çünkü öyle  ...”
 “ ... ÖYLEYSE DENEYİMLİ MİSİN ? HİÇ DENEYİMLİ OLDU MU ? BEN OLDUM , İZİN VER DE SANA KANITLAYAYIM ...”
İlk iki  45’lik  :   Hey Joe ve Purple Haze oldular .. ( Şubat – Mart 1967 )
Bob Dylan Hakkında :  Onu ilk dinlediğimde  bu kadar detone söyleme cesaretine sahip olduğu için adama hayranlık duymam gerekiğini düşünmüştüm. Fakat sonra sözlere dikkat etmeye başladım ve çarpıldım . Dylan etrafında gördüklerini not etmek için yanında sürekli not defteri taşırıdı .  ( Murat Beşer’in kulakları çınlasın )
B. Dylan hakkında 2: İnsanlar onu başından beri eleştirip “ Bacağı kırık köpek gibi şarkı söylüyor “ falan diyorlar . Bunu şarkı sözlerini anlamadıkları için söylüyorlar .  Bob Dylan’ın tadına gerçekten varmak istiyorlarsa  gidip şarkı sözlerini içeren bir kitap almaları ve ne dediğini keşfetmeleri gerekir  .  ( Bu satırların yazarı Bob Dylan için zamanında aynı fikirde olup sonrasında da aynen öyle yapmıştır )
Engelbert Humpedinck Hakkında :  Gerçekten çok iyi bir sesi var , kusursuz .  Hayal gücün kısıtlı ise iyi bir görünüm ve kusursuz bir ses gerekli belki !


Devam edecek ...

Geronimo Yalnız Kartal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder