Sayfalar

31 Ekim 2013 Perşembe


31 Ekim 2013 Blues Perişan RadyoProgramı Playlisti


Perşembe saat 22:00 - 00:00  Rock FM 94.5

* CRAIG ERICKSON - Roadhouse Stomp
* ERIC SARDINAS  - Goodness
* OTIS RUSH -  All Your Love
*BUTTERFIELD BLUES BAND   - Nobody's Fault but Mine
* JOE LOUIS WALKER  - Hellfire
* JOE LOUIS WALKER - I Won't That
*  JOE LOUIS WALKER - Ride All Night
*  JOE LOUIS WALKER  - I'm on to You
*  JOE LOUIS WALKER - What's it Worth
*  JOE LOUIS WALKER -  Solder for Jesus
*  JOE LOUIS WALKER - I Know Why
*  JOE LOUIS WALKER  - Too Drunk To Drive Drunk
*  JOE LOUIS WALKER  - Black Girls
*  JOE LOUIS WALKER- Don't Cry
* JOE LOUIS WALKER   - Moving On
*STEWE HOWE - Where Words Fall
* ENRICO RAVA  - Rava On The Road
* MILES DAVIS - Big Time
* BILLY COBHAM -  Antares
* RENAISSANCE- The Discovery
*SHEMEKIA COPELAND -  Pie In The Sky

30 Ekim 2013 Çarşamba

Blues Perişan radyo programı 
BLUES FESTİVALİ ÖZEL
  Joe Louis Walker

 Aptülika`nın hazırlayıp, sunduğu Blues Perişan radyo programında 24. Blues Festivali`ne katılacak isimlerden ABD`li elektrik blues gitaristi ve vokalisti Joe Louis Walker`dan seçmeler yer alacak. Rock FM 94.5
Tarihi: 31.10.2013
Saat: 22.00


2 Ekim 2013 Çarşamba

Blues’ta İlk Politik Duruş: “Strange Fruit”




ABD’de 1890 yılında Güney eyaletlerinde beyazlara , siyahlar karşısında üstün haklar veren ırkçı bir yasanın yürürlüğe girmesiyle 10 yıl gibi bir sürede 4 bin’den fazla siyahi insan linç edilmişti. Bu linç girişimlerinden birinde de katledilen iki siyahi bir ağaca boyunlarında ip ile asılmışlardı. Bu görüntünün yer aldığı fotografı gören sol fikirli ilkokul öğretmeni Abel Meeropol, ırk ayrımını protesto eden “Strange Fruit” (Garip Meyva) isimli şiiri yazacaktı.
1935 yılında da Billy Holiday tarafından müziklenerek seslendirilecekti. O yıllarda New York’ta Barney Josephson işlettiği, “Cafe Society” isimli mekanda da Billie Holiday tarafından ilk kez seslendirildi. “Café Society”  siyah ve beyazların ortak olarak girebildiği ender mekanlardandı. ( O dönem ABD’sinde beyazlar ile siyahların mekanları ayrı ayrıydı.) Buranın müdavimleri arasında sosyalist sinema yönetmeni Charlie Chaplin de vardı.
“Strange Fruit” o döneme kadar ki caz ve blues şarkılarında ilk kez bu denli politik duruşun olduğu bir parçaydı ve öncü bir görev gördü.
Parçanın sözlerinden bir kıtasının Türkçe mealini yazarsak şöyle:
“Güney’in ağaçlarında yetişir garip bir meyva
Yapraklarında kan, köklerinde kan
Kara bedeni, Güney’in meltemiyle sallanır

Kavak ağaçlarından sarkar bir garip meyva”

Joe Bonamassa ve Beth Hart’dan İkinci Buluşma



Günümüzün Blues ve Rock gitarının en önemli ismi Joe Bonamassa ve Janis Joplin’in en büyük mirasçısı Beth Hart bir araya gelince ortaya içleri ferahlatacak bir müzik çıkıyor. 2011 yılında “Don’t Explain” albümüyle gelişen proje, bu sene de “Seesaw” albümüyle bir kez daha tekrarlandı.
 Yeteneğinin yanısıra oldukça üretken bir gitarist olan Bonamassa, her yıla bir albüm sığdırmakla kalmıyor, çeşitli müzikal projelerde de yer alıyor. Glenn Hughes ve Led Zeppelin’in efsanevi davulcusu John Bonham’ın oğlu Jason Bonham’la birlikte kurdukları “Süper Grup” Black Country Communion’la da hem albüm hem de konser turneleri yapıyor.  Gitaristimizin bütün bunların yanı sıra kendi solo konserlerini sürdürdüğünü ve bir çok albüme de konuk olduğu düşünülürse, 24 saatin bir saniyesini bile iyi kullandığına kanaat getiriyoruz.
Bonamassa’nın bunca çalışmasının arasında 2011 yılında Beth Hart’la birlikte bir projesiyle karşılaşmıştık. Kadın Caz vokalinin  önemli isimlerinden Billy Holiday’in unutulmaz parçası “Don’t Explain”i albüme isim olarak vermişlerdi. İkilinin “Don’t Explain” albümünde Ray Charles, Etta James, Tom Waits, Billy Holiday’e kadar birçok ismin blues klasikleri repertuarda biraraya gelmişti. Ama albümde bir parça fena halde dikkati çekiyordu. Bobby Bland’in “I’ll Take Care Of You” parçası Beth Hart’ın yorumuyla hemen hafızalara kazınıyor ve yıllardır bildiğimiz bir ses gibi etki ediyordu. 
Joe Bonamassa ismine yabancı olmasak da Beth Hart ismiyle ilk kez karşılaşıyorduk. Müziğe 1996’da başlayan Kaliforniyalı vokalist’i daha önce lokal bir dinleyici biliyordu. Joe Bonamassa ile yaptıkları “Don’t Explain” ile geniş bir kitle, “Bu nasıl bir ses, daha önce neredeymiş” diye kulak kabartacaktı. Açıkcası Hart’ın vokaline ilgisiz kalmak imkansız. Yazının başında onun için, “Janis Joplin’in mirasçısı” dedik. Onun hem sahnede duruşu, hem de vokalindeki tonlama gerçekten mirasçı lafını hakkediyor. Janis Joplin ekolünü takip eden ve bunu hakkıyla da başaran daha bir çok isim vardı ve daha da olacaktır… Ama Beth Hart’ın bu ekolü takip edişi bir hayli farklı. Hart’da sadece Joplin değil caz ve blues’ın kadın seslerinin iyice özümsenmesine şahit oluyoruz. Onun vokalinde Janis’in çılgınlığı, Billy Holiday’in hüznü, Abbey Lincoln’ün olgunluğu bütünleşiyor gibi. Ustaların izinden gitmiş ama taklitten çok uzak durmuş ve  sonuçta da vokaline Beth Hart imzasını koymayı haketmiş.
Besteciliği de kuvvetli olan Beth Hart, vokalinin yanısıra piyano başta olmak üzere gitar, cello, perküsyon da çalabiliyor. Bu meziyetlere bir de ressamlığını eklemeliyiz.
12 yaşındayken Blues gitarının yaşayan en eski ismi B.B. King ile birlikte gitar çalan Joe Bonamassa ise 2000’den bu yana müzik dünyasının gözdesi olmuş bir isim. Babasının bir gitar mağazası olması ve büyükbabasının trompetçi olması onun için bulunmaz bir imkandı. Ama o da bu imkanı kendi çalışkanlığı ile zirveye taşıyacaktı. Küçük yaşlarda  Guitar Slim, Eric Clapton, Jethro Tull, Bonnie Raitt dinleyerek başladığı müzik merakını 7 yaşında gitarla sürdürecekti. 11 yaşında da caz teorisi üzerine eğitim alacaktı. 
Bugüne kadar 10 stüdyo, 6 da konser albümü yapan Bonamassa, Blues’ın geleneksel yapısını koruyarak, 70’lerin rock müziğini damıtarak kendine has bir blues penceresi oluşturabiliyor. 
Bonamassa ve Beth Hart’ın ikinci birlikteliği “Seesaw” albümü bu yılın Mayıs ayında piyasaya çıktı. Albümde gene 11 tane blues klasiği yer almış. Louis Armstrong’dan “Them There Eyes”, Buddy Miles’dan “Miss Layd", Etta James’dan “A Sunday Kind Of Love” ve Aretha Franklin’den albüme ismini veren “Seesaw” bunlardan bir kaçı. Ancak Billie Holiday’in unutulmaz ve de anlamlı klasiği “ Strange Fruit”  Beth Hart’ın yorumuyla hem finale oturuyor hem de tüyleri diken diken edecek denli görkeme erişiyor. “Seesaw”ın bir başka güzel yanı ise bu seferki buluşmada trombon, trompet ve saksofon gibi nefeslilerin katılımı olmuş. Böylece bazı parcalarda Beth Hart’ın sesinin soul ve R& B tadını da almamız mümkün olmuş.