Sayfalar

28 Temmuz 2013 Pazar

ŞARKILARI KENDİNDEN ÜNLÜ OLAN ADAM J.J. Cale

Bu yazı 2005 ya da 2006 tarihinde Vatan gazetesinin bünyesinde çıkan "Haftalık"isimli dergide yayınlanmıştı. JJ Cale'ın o dönem çıkan “To  Tulsa And Back” isimli albümüyle ilgili kaleme alınmış bir yazıydı. Şimdi JJ Cale agayı kaybettiğimiz şu günlerde bir kez daha sizlerle paylaşmak istedim. Yazıyı umarım seversiniz. 

J.J. Cale
Çizim Aptulika


Nasrettin Hoca bir gün saz çalar ama hep aynı notaya basar. Etrafındakiler “saz çalanlar diğer notalara da basar, oysa senin parmağın hep aynı yerde.” Hoca ise onlara söyle bir bakıp “Onlar benim bastığım notayı arıyorlar ama bir türlü bulamadıkları için öyle yapıyorlar.” diye cevap vermiş. Bu fıkra bana hep J.J. Cale sadeliğini hatırlatır. Birçok müzisyenin güzele ulaşmak için binlerce oyuna başvurmasının aksine onun parçalarındaki duruluk (hatta basitlik) ve sadelik olağanüstü baş yapıtlar çıkarmıştı. Otuz yılı aşan müzik hayatı içinde imaja ve üne meyil vermek aklına bile gelmemiş olan Cale, kendinden çok besteleriyle öne çıkan hayret verici bir isim. Sekiz yıl önce yaptığı “Guitar Man”den sonra işini yapıp sessizliğe gömülen besteci ve yorumcu geçen haftalarda çıkan “To  Tulsa And Back” albümüyle tekrar karşımızda.
40 yıllık müzikal kariyerinde tipi bile bilinmeyen J.J. Cale’in yapıtlarını sıradan bir dinleyici bile bilir. O yıllar boyu üne ve şöhrete burun kıvırsa da birçok isim onun parçalarıyla efsaneleşmiştir.
J.J. Cale 1965’de Liberty firması adına bir kayıt yapmıştı. Piyasaya albüm olarak çıkmamış bu kayıtlar arasında “After Midnight” adlı efsanevi şarkı da vardı. Bu deneyimden sonra Los Angeles’dan ayrılıp, Tulsa’ya dönen Cale, ufak kulüplerde kafasına göre müziğini yapmaya devam edecekti. Aradan üç yıl geçmiştir ve Cale bir gün arabasıyla giderken, radyoda bir şarkı duyar. Eric Clapton’un okuduğu parça, kendi şarkısı “After Midnight”dır. Hemen aklına annesi geliyor. Annesinin Clapton’a bu kayıtları göndermiş olacağını düşünür. Ancak hikayenin aslı söyle gelişiyor. J.J. Cale’ın eski grubu Delaney & Bonnie’de çalışan Carl Radle, bu parçayı Clapton’a dinletiyor. Eric Clapton’da parçayı beğenip, alıyor.
“After Midnight”, Eric Clapton’un solo kariyerine büyük bir hız verip, listelerde bir numaraya yükselecekti. Artık zamanın geldiğini düşünen Cale’ın çocukluk arkadaşı Audie Ashworth, Tulsa’ya telefon ederek albüm çıkarmasını teklif eder. Bu konuşmanın üzerinden iki, üç ay sonra parçaları hazırlayan Cale köpeği Foley’le birlikte Vosvos’una atlayıp, Los Angeles’a geliyor.Eski dostları Leon Russel ve Ashworth şarkıları dinleyince J. J. Cale’ın kendini bulduğuna kanaat getiriyorlar. 1971 Haziran’ın da ilk single’lı olan “Crazy Mama”yı piyasaya çıkartıyorlar. Ancak pek büyük ses getirmiyor. Bu plağı sadece bir radyo çalacaktı. Küçük bir radyo istasyonunda yayınlanan “Little Rock” adlı programı yapan DJ bu plağı çalıyordu ama “A yüzünü değil, “B” yüzünü yayınlıyordu. Hatta Ashworth, istasyonu arayıp, “Yanlış yüzü çalıyorsunuz” diye uyarmıştı ama nafile, DJ  45’liğin ‘B’ yüzünü öyle sevmişti ki “Nuh” diyor başka bir şey demiyordu.
Çıkış için ilk girişim böyle bir tökezleme yaşansa da ilk albüm “Naturally” adıyla yayınlanacaktı. Albüm beklenenden fazla ilgi gördü. Rolling Stone dergisi hemen arayıp bile isteyecekti. Diğer yandan da Traffic grubunun turnesine katılacaktı. Yani durum bayağı iyiyken Cale bunları pek umursamadan, boş kalınca Tulsa’ya dönmeyi tercih ediyordu. Ashworth’dan gelen telefonlara da “Sen parayı bana gönder, ünü de daha genç olanlara ver.” diyordu.
1972’de çıkan ilk albüm “Naturally”, ismindeki gibi doğal bir çalışmaydı. Ardından gelecek albümlerde de aynı özellik sürecekti. Hatta üçüncü albümde yer alan bir parçasının kaydı sanatçının evindeki verandada kaydedilecekti. Bunca basitliğe rağmen onun bestelerinde blues, country, caz ve rock’n roll’un özündeki bileşim “J.J.Cale”istampasıyla çıkacaktı. Lynyrd Skynyrd, Deep Purple, The Allman Brothers, Santana, Eric Clapton, The Band, Johnny Cash gibi grup ve müzisyenler onun bestelerini yorumlayıp, plak yapmışlardı. Hepsi kendi yorumlarında müzikal renklerini katıp, parçayı ilmik ilmik işlerken, aynı parçayı J.J. Cale’den dinlerseniz şaşkına dönerseniz. O yorumlardakinin aksine oldukça rafine edilmiş bir sadelikle karşılaşırsınız. Ama o sadelik, nice şaşalı solonun, işlemenin alt yapısını oluşturuyordu.  Dire Straits’in beyni Mark Knopfler onun izinden gittiğini, Eric Clapton da onun dehasını saklamaz. Eric Clapton, ustanın sadece “After Midnight”ını değil birçok bestesini de yorumlamıştır. “Cocaine” de bunlardan biridir.
“To Tulsa And Back”, J.J. Cale’ın en son çıkan albümü. İçinde 13 parçanın yer aldığı albümün ismi Tulsa’ya geri dönüşü simgeliyor. Oysa Cale buradan zaten hiç ayrılmamıştı ki. Albümde de hiçbir yenilik yok, otuz yıl önce ne yapmıssa aynısı. Ama günümüz gruplarından yeniyi hedefleyen birisi bunlardan birini yorumlasa çağımızın en ilerici ve yenilikçi işini çıkaracağından eminim. “To Tulsa And Back” de Blues For Mama”, “Chaihs Of Love”la kendi dünyasından izler verirken, “Homeless”, “The Problem”, “Stone River” ile politik yaklaşımlara girebiliyor. “Rio”da ise kendini Tulsa sınırları dışına atarken “Another Song”da banjosunu da duyabiliyoruz. Bu albümün bir başka özelliği de sanatçının yola çıkarken birlikte olduğu müzisyenlerin de kendisine eşlik ediyor olması.
J.J. Cale’ı daha fazla merak ediyorsanız size bir tiyo vereyim. Yolunuz Oklohama’ya düşerse Tulsa’ya mutlaka uğrayın. Orada kime sorsanız gösterir.
APTÜLİKA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder