21 Şubat 2019 Perşembe

Hafta Sonu Blues Perişan Kütüphanesi'ne Katkı 93


Erskine Caldwell
"Kuyudaki Zenci"
Çeviren : Mehmet Fuat
Adam Yayınları
(ilk baskı 1953 - 1994)


Buradan yeni kitapları yazmak istesem de gene elim sahaflardan alınmış kitaplara gidiyor ister istemez... bu sefer de öyle oldu. Bunun nedeni de bazı kitapların yeni basımı olmuyor, oysa bu eski basım kitapları bulduğumda da, "Yahu ne olurdu bu kitabı bir yayınevi farketse de bassa" diye içimden geçiriyorum. İşte bu haftaki kitapta onlardan biri. Hatta bırakın bu kitabı bu yazarın "ilaç" olsun diye tek bir kitabı yeni basım olarak piyasada yok. Oysa eski zamanlarda altı, yedi kitabı yayınlanmış.
Erskine Caldwell'i ilk olarak "Alın Yazısı" romanıyla tanımış ve bu köşede yazmıştım. Aradan geçen bir iki yıl sonra da bu kitabını buldum ve hemen okumaya  başladım. "Kuyudaki Zenci" yazarın öykülerinden oluşuyor. Bu kitabın bir başka özelliği de 1950'lerde ilk kez yayınlanan ve 1970'lere dek birbiri ardına eserleri dilimize çevrilen Caldwell'in belki de son yayınlanan kitabı. 1994'te çıkan bu kitabın da bugün tek bir tane bile baskısı yok. 
Yazarın en meşhur romanı "Tütün Yolu" yani orijinal ismiyle "Tobacco Road". Bu ismi bir rock, blues klasiği olan parçadan da hatırlarız. Romanın konusu bu parça ile alakalı değil tabiki ama Erskine Caldwell'i okurken sanki blues klasiklerinin şarkı sözlerindeki öyküleri dinler gibi olurum. Hele bu seferki "Kuyudaki Zenci" isimli öykü kitabı sanki bir albüm gibiydi... Sekiz öykü değil de bir albümde yer alan sekiz parça gibiydi. "Şeker Adam Beechum" sanki bir öykü değil bir folk şarkısı gibi. Siyah derili Beechum'un aşkı peşindeki yolculuğu masalsı ve şiirsel bir lezzette sunulurken finale bir kreşendo etkisiyle ulaşılıyor. Bizim türkülerimizi de andıran ( mesela "Cemalim" türküsü gibi) bu öykü de ABD'denin siyah beyaz ayrımı inceden eleştirilmiş. Erskine Caldwell, Georgialı ve ABD'nin Güney eyaletlerindeki ırkçılığı ele almaktan çekinmemiş. "Bir Cumartesi Günü"nde bu konuya en hassas yerinden bir linç öyküsünden girmiş. Bir Ku Klux Klan menşeli değil sıradan beyaz insanların bir siyahi insanı linç etmeye gitmelerini ve bunu bir panayıra döndürmelerini anlatmış. Linç edilen bir siyah ama öyküde beyazlar anlatılıyor. Bence okuduklarım arsında ırk ayrımcılığına karşı en vurucu yazılmış öykülerden biri bu. Kitapta aynı konuyu işleyen öykülerden biri de kitapla aynı ismi taşıyan, "Kuyudaki Zenci". Caldwell 1920'lerin Amerika'sında yaşamış ve ırk ayrımına ilk eleştirel yaklaşımlarından birini vermiş beyaz bir yazar ama bunu yaparken slogansı bir dünya görüşü sunmuyor. 
Erskine Caldwell'in öykülerini okurken ABD'nin Güney'li   sıradan insanları tüm doğallığı ile karşımıza çıkıyor... Kimi zaman kaba saba kimi zamam müzip çapkın kimi zaman ince duygulu kimi zaman da hayatın çarklarında ezilmiş emekçi kesitler birbiri ardına geliyor.
"Kuyudaki Zenci" kitabını bulursanız kaçırmayın derim. Bir solukta maceradan maceraya okuyacaksınız. 

Aptulika 

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...