26 Aralık 2018 Çarşamba

Rüyaları Yaşatan URIAH HEEP


İstanbul Parkorman'daki o Uriah Heep konserinden bu yana 14 yıl geçmiş biraz daha ıkınır, sıkınırsak 15 yıl olacak ve zaman ne çabuk geçiyor hani. Ben o gün o konseri izlerken belki de son dem konserleri diye düşünüyordum ama 14 Eylül 2018'de çıkan son albümleri "Living The Dream"ı dinlerken sanki hard rock dünyasına ilk albümleriyle merhaba diyen bir grupla karşı karşıya gelmiş gibiyim. 





 Uriah Heep  - Living The Dream

İstanbul Parkorman'daki o Uriah Heep konserini unutmama imkan yoktur. Kaç yıl geçti üzerinden 22 Mayıs 2004'tü hafızam beni yanıltmıyorsa. Harley Davidsoncuların motosikletleri etrafı kaplamıştı o günlerde ve bekleriz o devler sahneye çıkacak diye. Açılış grubu olarak Nez var sahnede ve bir türlü bitmiyor. Derken o an geliyor ve Uriah Heep sahnede, akça pakça olmuş Mick Box, yadigar eski günlerden. 



Aradan 14 yıl geçmiş biraz daha ıkınır, sıkınırsak 15 yıl olacak ve zaman ne çabuk geçiyor hani. Ben o gün o konseri izlerken belki de son dem konserleri diye düşünüyordum ama 14 Eylül 2018'de çıkan son albümleri "Living The Dream"ı dinlerken sanki hard rock dünyasına ilk albümleriyle merhaba diyen bir grupla karşı karşıya gelmiş gibiyim. 

Frontiers etiketiyle yayınlanan "Living The Dream", Uriah Heep'in 25. stüdyo albümü. Albümden çıkan ilk single ve video "Grazed By Heaven". Bu da açıkcası çok isabetli bir seçim olmuş, zira albümün açılış parçası da olan "Grazed By Heaven", güçlü ritmi, akılda kalıcı nakaratlarıyla sivrilirken sona doğru gelen Mick Box imzalı gitar solosu ve takibindeki Phil Lanzon klavyesinin akışı güzelliğe zerafeti de ekliyor. Hele videosu da benim için ideal uydu, siyah beyaz bir konser görüntüsü. Bu da tabi daha şimdiden aynı tarihe rastgelen iki konserden hangisini tercih edeceğimi belirledi gibi.


İngiliz rock efsaneleri bu albüm için Kanadalı prodüktör Jay Ruston'la çalışmış. Grubun kurucusu Mick Box, Ruston'la ilgili
şunları söylüyor:
" Jay ile çalışmak harikaydı. Bu albümde neler yaptığımızı çok iyi anladı. Çalışmaya başlamadan önce, ondan grubun ve dinleyicinin gurur duyacağı bir Uriah Heep albümü istedik. Jay de dümene geçerek bize bunu teslim etti."

Yeni albümde dinleyicileri nelerin beklediği sorulunca da  Box,
"Rock şarkıları, balatlar ve progresif adına herşey" diye az ama öz bir yanıt veriyor.



1985'ten bu yana Uriah Heep'te bulunan Phil Lanzon keyboardıyla harikalar yaratmış diyebilirim. Purple vari dokunuşları ile ama Heep etkisini de kaybetmeden özlemini çektiğim bir ambiansı yaşatıyor. Uriah Heep kadrosu tümüyle bir bütünlük içinde davulda Russell Gilbrook harley motor gümbürtüsünde, solak bas gitarist Dave Rimmer ise parmakla 'kanırtıcı' çalışıyla grubun ritmik alt yapısını oluşturuyor. Bernie Shaw ise hard rock ve heavy vokalinin idealize edilmiş hali desek abartmış olmayız. Grubun en başından beri olan elemanı Mick Box için söyleyebileceğimiz tek şey: Bu kaptanla Uriah Heep transatlantiği daha çok sefer yapar!



"Living The Dream" albümünde en sevdiğim parça, albümün en uzun çalışması olan "Rock In The Road". 8 dakikalık destansı bir anlatıma sahip olan bu parçada albümün adı gibi düşlerden düşlere geziniyorsunuz. Bütün elemanların maharetlerini izlediğiniz bu parçada Phil Lanzon'un tuşlu çalgılara yaptırdığı resmi geçiti tutkuyla izliyorsunuz. Hani yeni çıkan bir albümü ilk dinlerken parçalara şöyle kısa kısa çalarsınız ya bu parçada bu pek mümkün değil, çalmaya başladı mı, bırakmadan 8 dakika dinliyorsunuz.


"It's All Been Said", hızlanıp, hafifleyen bir parça. Hafifleyen bölümlerinde Bernie bize 1970'lari hatırlatıyor. Geçmişte Uriah Heep çok farklı tarzları denedi diye eleştiriler alırdı ama şimdi görüyorum ki grubun bu tavrı büyük bir birikime sahip olmalarını sağlamış. 
Albümden çıkan single ve video parçası da olan "Grazed By Heaven", saf bir Uriah Heep şarkısı; hızlı ve pratik koral bölümleriyle konserlerde gaza getirecek bir çalışma. 
"Goodbye To İnnocence", eski Uriah Heep çalışmalarını anımsatıyor. Hatta dinlerken "ben bu parçayı biliyorum, acaba eski parçalarını yeniden mi yorumlamışlar"diye de düşünüyorsunuz.  Biraz "Easy Livin'" hissediliyor gibi geldi özellikle ritm ve nakaratlarda. 



Nakış gibi işleyen Bernie Shaw vokali "Knocking At My Door"da Lanzon'un klavyesinden akan melodi ile sarmalanıyor. 
Bir konyak içimi gibi sıcacık akan "Take Away My Soul", albüme adını veren "Living The Dream",  yumuşak dokunuşlu bir balat olan "Waters Flowin",  hard rock'tan heavy metal'e varan "Falling Under Your Spell" ve finale oturan  progresif yapılı "Dreams Of Yesterday" albümüm diğer çalışmaları. 

Uriah Heep, bu albümünde hayal kırıklığına uğratmıyor. Yıllara rağmen yıpranmıyor, hem kurduğu kompozisyonlar hem de yorumlayışla.

"47 yıldır beraberiz ve bu zaman diliminde bir çok grubun gelip gittiğini gördük." diyen Mick Box, albümün adına da gönderme yaparak, "Bu yüzden de hala yaşayan rüyayız." diye sözlerini tamamlıyor.

Yani albümün isminin "Living The Dream" olması da tesadüf değilmiş hani. Belki de o yüzden albümü koyup, her dinleyişimde bittikten sonra sanki kapalı bir sinema salonunda güzel bir film izledikten sonra sokağa çıkışta gözlerin kamaşması gibi bir etki yaşıyorum.

Aptulika


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...