3 Aralık 2018 Pazartesi

Mark Knopler'ın son albümünü doğru dinleme yöntemi




Doğrusu yolda dinlemek.
Mark Knopfler  -  Down the Road Wherever2018 

1-) Trapper Man:  Çinili Hamam Sokağından  Kasım Ağa Parkına doğru giderken dinlemeye başlıyorum, yürüyüş temposuna uygun, beğenilesi bir şarkı Dire Strais bile diyebilirsiniz, sonlara doğru vurmalılarla biraz heyecan katmış, anladık Trapper Man’ a ihtiyacımız var.  (Hamam 1640 ‘da inşa edilmiş, çiniler çalınmış çini görmeye değil banyoya gelebilirisiniz) ve (Kasım Ağa Mimar başı  Çinili Camii ‘in ve  Topkapı Sarayındaki Bağdat ve Revan Köşklerinin Mimarı)

2-) Back On The Dance Floor: Tempoyu bozmadan yürüyorum, bu yılgın sesle  "shake your money" dersen olmaz, James Brown doğru tarzda söylemiş,   ama iyi gitti beğendim.  Sonunda   Arakiyeci sokağını bitirip Duvar Dibindeki Su terazisinin önüne çıktım. Arakiye ince yün kumaş,  Rakı falan değil boşuna heveslenmeyin.

3-) Nobod’ys Child :  Western mi desem Country mi uzmanlığım değil, çocuğa üzülmemek de elde değil, tam o esnada Karaca Ahmet Mezarlığı'nın içinden geçip,  Çiçekçi'ye çıktım,  çocuk tempomu düşürdü.

4-) Just A Boy Away From Home: Yine bir çocuk var, hikayeyi çok anlamadım, galiba kendisi , slide gitar, nefesliler, güzel  gidiyor,  sonlara doğru "You’ll  Never Walk Alone" diyor  ! Parçanın solosuna  bizim Liverpool marşını da yerleştirmiş ; Hafta Sonu kimle oynayacaktık ? Durup  baktım 

5-)   When  You Leave : Mıy Mıy  Caz Şarkısı,  bol trompet ,  çok sıkıldım,  yolu açık olsun ,  hava soğuk olmasa elimi  bir daha cebimden çıkarıp  ileri alacaktım ama olmadı, tembellik etim.

6-) Good On You Son :    Albümdeki en heyecanlı parça , klavye tonları aklıma REO Speedwagon variety tonight ‘ı getirdi.  




7-) My Bacon Roll :  İştah açıcı bir parça bekliyorsanız yanıldınız, gayet melankolik,  Çiçekçi'den Aşağı Selimiye  Camii sokağından Harem’e  iniyorum, çınar ağaçları yerinde. (Büyük Selimiye camii 1805, Barok, Mimarı belli değil Foti Kalfa ve Ahmet Nureddin Efendi arasında gidip geliyor.)

8-) Nobody Does That:   Wah Wah efektli, yine nefeslilerin ve vurmalıların bolca girip çıktığı  zevkli bir Funk parçası, eğlendim , şaşırdım.  hatta Bir daha dinledim.

9-)Drover’s Road : Deluxe versiyonda bulunan bu parçada  Glasgow kökeninden yola çıkarak  flüt, keman davulların desteğiyle  yoksul fakat gururlu İskoçya’ mızı anlatıyor , sabah Outlaw King’i izlemiştim yiyorsa douglas demeyin.  


10-)  One Song At A Time : Flüt, keman yine yerel motifli bir parça, eski günleri yad ediyor,  6:18 lik süresi  ile albümün  en uzunu.   ( 2 Celtic 1 Funk günahlarım affolsun bari ).  Arabalı vapurla Sirkeciye geçmeye karar verdim.

11-) Floating Away : Akustik Gitar ve Piyano yürüyüşlü parça güzel güzel gidiyor,  Arabalı vapurlar tarifeli değilmiş dolunca hareket ediyormuş.

12-) Slow Learner:  Şöyle başlıyor : People say ‘Where have you been? Or Where Did you go ? yahu biz  daha Where do you think you're going?  Sorusuna cevap  alamadık .

13-)  Heavy Up : Vapurda  içim geçmiş, gözümü açtığımda  Antiller desenli bir parça  , oynak , vurmalılar , nefesliler, geri vokalller , neler oluyor derken  Sirkeci.

14-) Every Heart In The Room : Deluxe versiyonda bulunan uyutucu bir şarkı diye düşünürken , Meşhur Çiğ köfteci Ali Usta’nın önünde kuyruk var?  nedenini anlamaya çalışırken  parça bitti sağolsun.

15-) Rear Wiew Mirror: 2:30 Süreli caz şarkısı Hammond solo ve Mark Knopfler’dan ilk defa duyacağınız vokaller. Benim favorim budur bir daha dinledim.

16-) Matchstick Man : Müziğe daldım  tabi , 3 cevapsız arama , neyseki son şarkı, 20 saniye dinledim. Başa döndüm.


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...