30 Haziran 2017 Cuma

Hafta Sonu Blues Perişan Kütüphanesi'ne Katkı 48


  O halde çizmeye devam

Gırgır (daha sonrasında Hıbır ) dergisinde Grup Perişan köşesini hazırlarken yan tarafa rock gruplarını çizmeye başlamıştım. O günden bugüne 30 yıl geçti ve şimdi de kendimi okuduğum kitapların yazarlarını çizerken buldum. Hoş bu arada dinlediğim rock ve blues gruplarını da gene çizmeye devam ediyorum. Elimde değil, bu bende önü alınmaz bir durum haline gelmiş ve yapacak birşey yok.
Müzikle ilgili çizimlerimi eskisi gibi dergilerde yayınlatma durumu olmasa da bazılarını blogumda yayınlıyorum ama bir çoğu evde kağıtlarda yığılmakla meşgul. Bu böyle giderken son yıllarda okuğum kitaplardan alıntılar yaptığım küçük defterler oluşmaya başlarken, bir yandan da sevdiğim yazarların portrelerini de çizer oldum. Bu 10 yıl öncesi çalıştığım bir dergide yazılara eşlik eden portreler yapmamla başladı. Bugünlerde yazıp, çizeceğim dergi ya da gazete kalmadığı için kendi başıma yaptığım bir uğraş halini aldı bu. Arasıra bazı kitap yazan arkadaşlarım benden bu tip çizimler istediler bu tutkum yayın yoluyla insanlara ulaşabildi. Hani genelde bazı insanların diline peleseng olmuş, “Ben kendim için çiziyorum” lafı vardır ya bu benim için pek geçerli değil. Her yazdığım ve çizdiğim birilerine ulaşmalıdır ve paylaşılmalıdır.
Geçen yılın sonunda piyasaya çıkan Murat Beşer’in kitabı “Yoldan Çıkmış Simalar” kitabına çizimler yapmıştım. Bu yılın başından itibarende Murat’la kitap imza günlerine ve söyleşilere katıldım. Çok keyifliydi ve bu bende itici bir güç oluşturdu. Kendi kendime, “birşeyler yapmalı” dedim ve ilk aklıma gelen bu yazar portrelerinden bir sergi oluşturma fikri geldi. Oturup bu işlere bakarken kiminin alışıldık bir portreden çıkıp, o yazarların bende bıraktığı izlenim ve etkileri de  barındırdığını gördüm. Aralarına yeni çizimler ekledim ve bunları sergilemeye karar verdim. Sonuçta maksat bir şeyler yapmak ve paylaşmak, yani dergi yoksa sergi var dedim.

İşte böylece “Sait Faik’ten Kafka’ya” isimli sergiyi hazırladım ve 1 Temmuz tarihinde de Kuzguncuk’taki Nail Kitabevi’nin küçük cep galerisinde açıyorum. Bir ay orada sergileniyor olacak. Heyecanını sormayın gitsin. Sait Faik’in bir öyküsünde “Yazamasan delirecektim” dediği gibi ben de çizmesem delireceğim. O halde çizmeye devam.

Aptulika
30 Haziran 2017

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...